| Karının genç bir adamla kaçmasını hak ettin. | Open Subtitles | لقد كنت تستحق هروبها مع رجل أصغر في السن. |
| Bana ve aileme yaptıklarından sonra hak ettin bunu ama. | Open Subtitles | كنت تستحق ذلك، على الرغم من بعد ما فعلت لي وأنا الألغام. |
| - Bir içkiyi hak ettin. | Open Subtitles | بعد ذلك، كنت تستحق مشروب صغير. |
| Çünkü eğer maaşını hak ediyorsan kaç tane teklifimiz olduğunu sorardın. | Open Subtitles | لإنه إن كنت تستحق راتبك، كُنت لتسأل عن عدد المناقصات التي لدينا. |
| Eğer öyle biri olmayı hak ediyorsan, bunu kabullen ve arkana bakma. | Open Subtitles | اذا كنت تستحق أن تكون ذلك الشخص , اذن امتكله ولاتنظر إلى الوراء . |
| Sadece delikten geçebilenler, buna layık olabilir. | Open Subtitles | أن كنت تستحق ذلك يمكنك الذهاب وفعلها |
| buna layık mısın, göreceğim. | Open Subtitles | سأرى إذا كنت تستحق ذلك |
| O restoranda yaptıkların sebebiyle hukuki yaptırımı hak ediyordun çünkü. | Open Subtitles | كنت تستحق ذلك لما كنت تفعله في ذلك المطعم |
| Bilakis, daha büyük bir termometreyi hak ettin. | Open Subtitles | في الواقع كنت تستحق ترمومتر أكبر |
| Evet, hak ettin. | Open Subtitles | بلى ، كنت تستحق |
| Hayır, çirkin sözlerin kabulum 'çünkü buna layık olduğunu kendime söyledim.O çalışma buna değer. | Open Subtitles | -لا، لقد تحمّلت إسائتك لأنني أخبرت نفسي أنك كنت تستحق كل هذا العناء. والعمل كذلك يستحق |
| Bakalım aydınlanmaya layık mısın. | Open Subtitles | لنري إذا كنت تستحق الضوء |
| Çok üzgünüm, Cornelius. Daha iyi bir sonu hak ediyordun! | Open Subtitles | "انا آسف جداً يا "كورنيلوس كنت تستحق نهاية أفضل من هذه |
| 28 veya 29'u hak ediyordun.. | Open Subtitles | كنت تستحق علامة مقبول أو جيد, |