Süper bir vücudun vardı, mükemmel bir fizik. | Open Subtitles | كنت تملك جسداً متناسقاً ورياضي في السابق |
Bunları almaya gücü, artık bunu yapardı vardı edin. | Open Subtitles | إذا كنت تملك القدرة على أخذ قوتهم لكنت إنتهيت من ذالك الآن. |
Aman Tanrım, seninle tanıştığım zaman sadece bir bisikletin vardı. Yalnızca bu değil, | Open Subtitles | يا إلهي ، عندما قابلتك كنت تملك دراجة فقط |
Elinde Speed var mı diye sana uğramayı düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أفكرّ بالذهاب لمنزلك لرؤية ما إذا كنت تملك بعض المخدرات أو لا |
Son alti aydir gördügüm belki de en iyi sey. 60 saniyen varsa seninle paylasmak istiyorum. Zamanin var mi? | Open Subtitles | ربما يكون أفضل شيء رأيته في آخر ست أشهر إذا كنت تملك ستين ثانية سأشاركك بالفكرة |
Eğer bir kaliten varsa onunla iftihar etmelisin. Bu senin özelliğindir. | Open Subtitles | إذا كنت تملك صِفة، كُن فخوراً بها دعه يعرّفك، مهما كان. |
Aslında, bir dakikan varsa seninle bir konu hakkında konuşmam gerek. | Open Subtitles | بالواقع هناك شيء أريد أن أحدثك به إن كنت تملك لحظة |
Hem vaktiniz vardı binbaşı, hem de ona ulaşma şansınız. | Open Subtitles | كنت تملك الوقت أيّها الرائد، وكنت تملك الصلاحية. |
Çıktığınızda eve gidene kadar mahremiyetiniz vardı. | Open Subtitles | عندما كنت تخرج، وحتى عودتك لمنزلك كنت تملك الخصوصية |
Ne kadar çok uğraşın vardı. Hepsini bir kenara attın. | Open Subtitles | كنت تملك الكثير من الامور, لكنك تخليت عنها |
Elinde Milos vardı. Artık yok. Başı olmayan bir sik gibi. | Open Subtitles | كنت تملك ميلوز, أما الأن لا الأن هو يملك قضيب بلا رأس |
Benim hatam. Ama buna erişiminiz vardı değil mi? | Open Subtitles | هذا خطأي , لكنك كنت تملك إمكانية الوصول إليها |
Büyük heveslerin vardı eskiden. | Open Subtitles | أقصد أنك كنت تملك طموحات كبيرة في الماضي |
Elinde malzemeler ve talimatlar vardı. iyi kullanmalıydın. | Open Subtitles | أظن إنّك كنت تملك المكونات الصحيحة والتعليمات الواضحة. |
Son alti aydir gordugum belki de en iyi sey. 60 saniyen varsa seninle paylasmak istiyorum. Zamanin var mi? | Open Subtitles | ربما يكون أفضل شيء رأيته في آخر ست أشهر إذا كنت تملك ستين ثانية سأشاركك بالفكرة |
Tamam. Peki, bir resmi var mı? Panoya asabilirim. | Open Subtitles | ـ اذا كنت تملك صورة له سوف اعرضها على المجلس ـ اجل لدي واحدة |
Programımıza alabileceğimiz bir hastanız var mı acaba? | Open Subtitles | لأجل دراسات علاجية لقد كنت أتسائل إن كنت تملك أي أحد قد يكون قادراً من أجل نقله للبرنامج |
O kadar çok paran varsa, gidip bir otelde kalabilirsin tabii seni şımarık. | Open Subtitles | إن كنت تملك هذا المال فقط ابق في نزل لمدة طويلة يا غبي |
Ama doğru olduğunu bildiğin tek bir şey varsa bile ona sımsıkı sarılırsın. | Open Subtitles | لكن إن كنت تملك شيئاً شيئاً واحداً و أنت متيقنٌ منه فتتمسك به |
Kafanizda sorular varsa harika bir baslangic noktasi. | TED | انه مكان رائع للبداية منه ان كنت تملك الاسئلة |
Yaptığın şeyler yüzünden sahip olduğun tek şeyi kaybettin. | Open Subtitles | ولكن هذا الآمر قد حدث عندما كنت تملك شيئاً واحداً وفقدته |