| Çocukken en sevdiğim hikâye sonsuza kadar yaşayan bir adamla ilgiliydi. | Open Subtitles | عندما كنت طفلة قصتي المفضلة عن رجل قد عاش إلى الأبد |
| Ben Çocukken hiçbir zaman yanımda değildin. - Lise oyunumu kaçırdın yahu. | Open Subtitles | حين كنت طفلة لم تكن أبدا بالجوار لقد غبت عن عرضي المسرحي |
| Ben bir Çocukken, evimizde bir ansiklopedi seti vardı. | TED | وعندما كنت طفلة كان لدينا مجموعة موسوعية في منزلنا |
| Ben Küçükken annem kendini öldürmeye çalıştı. Hayatının aşkını kaybettikten sonra. | Open Subtitles | أمي حاولت قتل نفسها عندما كنت طفلة بعد اختفاء حب حياتها |
| Herkesin üzücü bir hikâyesi vardır. Annem ben bebekken öldü. | Open Subtitles | كل شخص لديه أغنية حزينة توفيت والدتي عندما كنت طفلة |
| Büyükbabam bana küçük bir kızken hakkında birçok hikaye anlatırdı. | Open Subtitles | جدي كان يقول لي قصص عنك عندما كنت طفلة صغيرة. |
| Çocukken iğrenç şeylere kafayı takmış olmam pek de devrim sayılmaz. | TED | الآن، حقيقة أني كنت مهووسة بالأشياء المقززة عندما كنت طفلة ليس شيئًا جديدًا. |
| Çocukken yaptığım gibi ona sıkıca sarıldım, sonra arayacağıma söz vererek ondan ayrıldım. | TED | تعلقت بها مجددا مثل ما كنت أفعل عندما كنت طفلة ثم تركتها مع وعد بالاتصال. |
| Türkiye'de doğdum, Kürt bir aileden geliyorum ve ben henüz Çocukken Danimarka'ya taşındık. | TED | ولدت في تركيا لأبويين كرديين وانتقلنا إلى الدنمارك عندما كنت طفلة. |
| Çocukken evrendeki yerim hakkında ve sonsuzluğun ne anlama geldiği hakkında ilk fikrimi düşünüyordum. | TED | كنت أفكر في مكاني في الكون وحول فكرتي الأولى حول ما قد يعني اللانهاية عندما كنت طفلة |
| Halamın Çocukken saçlarımı taradığını hatırlıyorum. | TED | أتذكر عمتي و هي تمشط شعري عندما كنت طفلة. |
| Eski arkadaşlarım, vefat etmiş yakınlarım, ailem, Çocukken sahip olduğum yavru köpek ve kediler, hepsi burada. | TED | أنا هنا مع أصدقاء عمري، أصدقائي المتوفين، وعائلتي، وجميع الكلاب والقطط والجراء التي كانت لدي عندما كنت طفلة صغيرة. |
| Ben Çocukken, sen herşeyimdin sana hayrandım. | Open Subtitles | حين كنت طفلة ، كنت أنت العالم ، و كنت أهيم بك حباً |
| Ah, baba, ben Çocukken, ellerimizi birlikte tuttuğumuzu hatırlıyorum. | Open Subtitles | أوه، أبّي، أتذكّر متى نحن كنّا نتشابك بالأيادي سوية .عندما كنت طفلة |
| Küçükken birkaç garip alışkanlığım vardı. | TED | عندما كنت طفلة صغيرة كان لدي عادات غريبة |
| Küçükken konu hakkında hiçbir bilgim yoktu tabi ki. | TED | عندما كنت طفلة لم اكن أعلم شيئاً عن الامر |
| Herkesin üzücü bir hikâyesi vardır. Annem ben bebekken öldü. | Open Subtitles | كل شخص لديه أغنية حزينة توفيت والدتي عندما كنت طفلة |
| küçük bir kızken sahip olduğum ufak sarı şeyi hatırlattı bana. | Open Subtitles | إنه يذكرني بالببغاء الأصفر الصغير الذي كان عندي عندما كنت طفلة |
| Çocukluğumda, dudaklarına ruj sürüp sürmediklerini anlamak için... nedimelerin yüzlerini seyrederdim. | Open Subtitles | عندما كنت طفلة ، كنت أشاهد وجوه مرافقات الملكة |
| Babama anlatmaya çalıştım ama daha çocuktum, beni dinlemedi. | Open Subtitles | .. لكننى كنت طفلة آنذاك و أبى لم ينصت إلىّ |
| İşin aslı, küçük bir bebekken kafamı duvarlara vurmaktan hoşlanırdım. | Open Subtitles | عندما كنت طفلة صغيرة كنت احب أن أصدم رأسي بالحائط |
| Benim zengin bir çocuk olup yoksul bir çocukla uğraşıp durmam veya Vicky'nin eşcinsel olması bir tesadüf değildi. | TED | أعني، إنه لم يكن حادثاً أنني كنت طفلة غنية وأنا أضايق طفلة فقيرة أو اتضح أن فيكي ستصبح شاذة أخيراً. |
| Ve o zamanlar, hayalleri olan bir kızdım. | Open Subtitles | كنت أحلم فقط عندما كنت طفلة في يوم من الأيام إستيقظت |
| Yalnızca bir çocuktum ama bütün çocuklar bunu yapmaz. | TED | أعني، أعرف أنني كنت طفلة فقط لكن ليس كل الأطفال يفعلون هذا. |
| Manken olduğumda, sonunda çocukluğumdan beri hayalim olan bir rüyanın gerçek olduğunu hissetmiştim. | TED | لذلك حين أصبحت عارضة أزياء، أحسست بأني أخيرًا سأحقق الحلم الذي طالما حلمت به منذ كنت طفلة. |
| küçüklüğümden beri hep kendime ait bir şeylerim olmasını istemiştim. | Open Subtitles | منذ أن كنت طفلة صغيرة كان يراودني حلم باصطحاب ممتلكاتي الشخصية |