| Hayatımda şiiri, yön bulmama ve işleri halletmeme yardım etmenin bir yolu olarak kullanıyorum. | TED | وأنا استخدم الشعر في حياتي كوسيلة لمساعدتي على الاستكشاف وفهم الأشياء. |
| Daha somut olarak ise sistemik ırkçılığa karşı savaşan girişimleri desteklemenin bir yolu olarak bu teknolojiyi kullanabiliriz. | TED | وبشكل ملموس، يمكننا استخدام هذه التكنولوجيا كوسيلة لدعم المبادرات التي تحارب العنصرية المُمنهجة. |
| Hatta sizi koz olarak kullandıklarına inanıyoruz. Ve soru şu: | Open Subtitles | في الواقع نحن نعتقد انهم كانوا يستخدموكي كوسيلة ضغط عليه |
| Ve Netscape Microsoftu dövmek için bir yol olarak açık kaynağa geldi aslında. | Open Subtitles | واصبحت نيتسكيب مفتوحة المصدر كوسيلة لمحاربة مايكروسوفت |
| Cinsel sadistlerin eşlerine, kocalarının yaptıklarıyla baş etmek için bir çıkış noktası gerekir. | Open Subtitles | زوجات المجرمين الساديين يحتاجون إلى مخرج كوسيلة إنكار، ليغفروا لأنفسهم ما يفعله أزواجهن |
| Tüm evrendeki ileri uygarlıklar belki de göktaşlarını bir basamak olarak kullanmış olabilirler. | Open Subtitles | الحضارات المتقدّمة بكافّة أنحاء الكون قد تستخدم الكويكبات كوسيلة نحو النجوم |
| Bizi figüran olarak kullanıyor. | Open Subtitles | أنه سيتعمل ذلك كوسيلة يقال أن أذا تزوج شخصين |
| Virüsü bir taşıma mekanizması olarak kullandığınızı biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف إنّكَ تستعمل الفايروس كوسيلة إدخال |
| Aşağıdan bakarak 2012 Olimpiyatlarının ve sonrasında düzenlencek olayların en önemli anlarını paylaşabilirsiniz, ve bireylerin toplumla bağlantı kurmak için ciddi bir araç olabilir. | TED | حقيقة يمكنكم رؤيته من تحت ، لتشارك بأهم لحظات أولمبياد 2012 و ما بعدها ، واستخدامها كوسيلة للأتصال بالمجتمع. |
| Bu, planı faaliyet yerine risk kontrol aracı olarak kullanmaktır. | TED | إنها إستخدام هذا كوسيلة تحكم في المخاطر, ليس كبديل للعمل. |
| Irklar arası adaleti sağlamanın bir yolu olarak şiddet, hem işe yaramayan, hem de ahlaka aykırı bir yoldur. | Open Subtitles | العنف كوسيلة لتحقيق العدالة العرقية هو لا علميّ ولا أخلاقيّ. |
| Epifız bezi bölgesindeki altıncı çakrayı aktive etmenin bir yolu olarak binlerce yıldır karanlık meditasyonu uygulanmaktadır. | Open Subtitles | وقد استخدم التأمل في الظلام لآلاف السنين كوسيلة لتنشيط شاكراالسادسة في منطقة الغدة الصنوبرية. |
| Su birçok dinde arınma yolu olarak kullanıldı. | Open Subtitles | إن الماء يستخدم في عدة أديان كوسيلة للتطهير. |
| Dürüst olacağım, efendim. Dubaku eşinizi koz olarak istiyor. İkinizi birden teslim etmezsem, vazgeçer. | Open Subtitles | سأكون صادقاً معك، سيدي، إنه يريد زوجتك كوسيلة فإن لم أقم بإيصالكما، فإنه سيتراجع |
| Rusların bizi rahat bırakması için onu bir koz olarak kullanacaktım. | Open Subtitles | كنت سأستخدمه كوسيلة ضغطٍ لأجعل الروس يتركوننا وشأننا |
| Adam evlat edinilmiş çocukları koz olarak kullanarak ailelerden para koparıyor. | Open Subtitles | إنهُ يبتز الأموال من الأهالي المُتبنيين مستخدمًا أطفالهم المُتبنيين كوسيلة للضغط عليهم |
| Amerikalılar bunu kendileri ve ailelerini beslemek için pratik bir yol olarak kullanıyorlardı. | Open Subtitles | بدأوا باستهلاكها كوسيلة مُريحة لإطعام أنفسهم و عائلاتهم. |
| Maalesef, bazıları "Merhametli kız"ı buraya gelmek için sadece bir yol olarak kullanıyor. | Open Subtitles | لسوء الحظ بعضهن يستعمل الفتاة السومرية " كوسيلة لـ " هجرة الثياب |
| Bir katil, kendisini korumak için bir şeye güveniyor olabilir. | Open Subtitles | هناك شئ واحد يعتمد عليه القاتل كوسيلة للحماية |
| Aydınlanma Çağı'nda orospu çocukları satrancı kendilerini kanıtlamak için bir araç olarak kullanmış. | Open Subtitles | تعرف، قديمًا في عصور التنوير اللعناء استخدموا الشطرنج كوسيلة لتطوير الذات |
| Eminim kız arkadaşın, benden bilgi almak için adını kullanıyor olmana minnettar olacaktır. | Open Subtitles | أنا متأكدة أن حبيبتك تُقدر استغلالك لها كوسيلة للحصول على المعلومات |
| İnsanlar mizahı genellikle korunma mekanizması olarak kullanırlar yani sorum şu ki, sen neyden korunuyorsun? | Open Subtitles | الناس عادة تستخدم حس العابة كوسيلة دفاع لذا أعتقد السؤال هو ما هو الشيئ الذي تحميه؟ |
| Netra ve ben 200 yıllık planımızda teknolojiyi dijital mirasımızı gerçek manada şekillendirecek bir araç olarak kullanıyoruz. | TED | نستخدم أنا ونيترا التكنولوجيا كوسيلة في خطة ال200 عام الخاصة بنا لحفظ إرثنا الرقمي |
| Ve o an fark ettim ki bu bizim için önemli bir fırsattı dünya toplumu bir araya gelerek araştırma aracı olarak işkencenin kullanılmasını bitirebilirdik. | TED | وما أدركته أيضاً كان نافذة مذهلة من الفرص بالنسبة لنا كمجتمع دولي لنجتمع سويا وننهي التعذيب كوسيلة للتحقيق مع المتهم |