Coffey, onlar füze kapakları değil mi? | Open Subtitles | كوفى , هذه هى فتحات الصواريخ , أليس كذلك ؟ |
Coffey... Haydi, Coffey. Ne yaptığını bir kez daha düşün, olmaz mı? | Open Subtitles | كوفى , كوفى من فضلك فكر بالذى تفعلة , حسنا ؟ |
John Coffey, Yeşil Yol'a geldiğinde 44'tüm. | Open Subtitles | لقد كان عمرى 44 عاماً عندما دخل جون كوفى الميل الأخضر |
Benim cezam John Coffey'in idamına izin verdiğim için. | Open Subtitles | إنه عقابى لجعلى جون كوفى يموت بهذه البساطة. |
Evet, bayanlar baylar, yargıç Coffey'in okuduğu jüri kararını duydunuz. | Open Subtitles | إذن ، سيداتى و سادتى ها قد سمعتم الحكم من قبل رئيس المحكمة "القاضى " كوفى |
Bu 192 savaş başlığı demek, Coffey. | Open Subtitles | العدد 192 رأس نووية , أليس كذلك كوفى ؟ |
Acele et. Coffey Flatbed'i aldı. | Open Subtitles | أسرعو , كوفى أستولى على الطوافة فلاتبد |
Hey, Coffey. Fazla zamanımız yoktu. | Open Subtitles | كوفى , ليس لدينا متسع من الوقت |
Ayrıca aynı yıI John Coffey ve iki ölü kızın yıIıydı. | Open Subtitles | لقد كان... لقد كان أيضاً عام... جون كوفى |
Şu anda işim var, John Coffey. | Open Subtitles | هناك أشياء على أن أفعلها يا جون كوفى |
Coffey gibi bir dev bile gittiği yerde fark edilmez. | Open Subtitles | حتى عملاق مثل كوفى لنيلاحظفى كل مكان. |
Unutmayalım, John Coffey bir katil. | Open Subtitles | ودعنا لا ننسى أن جون كوفى مجرم قاتل. |
John Coffey, bir jüri tarafından idama mahkum edildin. | Open Subtitles | جون كوفى لقد حكم عليك بالإعدام بالكرسى الكهربى... عن طريق هيئه المحلفين. |
John Coffey eyalet yasaları uyarınca sen ölene dek vücudundan elektrik geçirilecek. | Open Subtitles | جون كوفى... الكهرباء ستعبر جسدك حتى تموت... تطبيقاً لقوانين الولايه. |
Bu, Yüzbaşı Coffey. | Open Subtitles | هذا الملازم أول كوفى |
Coffey ona bir Rus sualtı aracı demek istiyorsa, tamam. | Open Subtitles | كوفى يظنها غواصة روسية , حسنا |
- Sence Coffey bir hisse güvenip hareket eder mi? | Open Subtitles | - هل تعتقدين ان كوفى سيصدق الأحاسيس ؟ |
Coffey bakınca Rusları görür. | Open Subtitles | كوفى يعتقد انة رأى الروس |
Coffey... Coffey, dinle. | Open Subtitles | كوفى , كوفى اسمع |
İyi bir zaman değil, John Coffey. | Open Subtitles | إنه ليس وقتاً جيداً يا جون كوفى... |
Arkamı kollamaları için Avi ve Koby'i ver ortalığı batırmadın işi bitireyim. | Open Subtitles | حسناً,سأقومبها! أعطنى (افى) و (كوفى) لحمّايتى و سأنفذ المهمه دون خطأ |