| O polisler Travis, Kellog'un ordusunun yapmaya çalıştığı şeyi önlemeye çalışırken öldüler. | Open Subtitles | هذه المكاتب ترافيس، مات في محاولة لمنع ما يريد جيش كيلوج فعلة؟ |
| Olasılıklar, eğer onu şimdi durduramazsak, Kellog'un karanlık geleceğini gösteriyor ve 60 yıl içinde durum epey bir kötüleşecek gibi. | Open Subtitles | هذا مرتبط بمستقبل كيلوج الاسود مما يعني اننا اذا لم نقوم بايقافه الان سيكون مكان سيئ ل 60 عاما |
| Ben, Travis, Özgürlük, Kellog ve ordusu hepimiz gelecekten geliyoruz. | Open Subtitles | انا و ترافيس و ليبرا 8 و كيلوج وجيشه نحن من المستقبل |
| - Cep telefonunla çektiğin şu kabartmalar... - Kellogg onların komisyon işi oldugunu söyledi. | Open Subtitles | صور الهاتف الخليوي تلك التي أرسلتها لي عن المنقوشات قال كيلوج بانها أعمال مهمة |
| - Mr. Kellogg'ın avukatı olarak size tavsiyem, bunları kesin bulacağınızdır. | Open Subtitles | بصفتي محامي السيد كيلوج أنصحك بأن تكون متأكداً من انك ستعثر على بعض منها |
| Bay Kellogg'un da kanıtladığı gibi, beslenme düzenindeki aşırı protein suça eğilimli kişilerdeki yanlış içgüdüleri uyarıcı etki yapıyormuş. | Open Subtitles | كما يقول سيد كيلوج,زيادة البروتينات في الغذاء تثير كلّ الغرائز الخاطئة بين النوايا الإجرامية |
| Neden genç ve sağlıklı bir Kellog dururken yaşlı ve hasta bir Kellog'un sana önderlik etmesini isteyesin ki? | Open Subtitles | لماذا لديكي العجوز كليوج المريض يقودك عندما يكون لديك كيلوج الحيوي و الشاب |
| Umarım Kellog da kendi sözünü tutar. | Open Subtitles | اتركنا نامل ان كيلوج لازال متمسك بالصفقة |
| Kiera, Kellog'un böyle bir şeye kalkışabileceğini tahmin ediyordu. | Open Subtitles | كان لكيرا فكرة أن كيلوج سيفعل شيئا من هذا القبيل |
| - Dani ifadesinde Kirk'e tetiği çekenin Kellog olduğunu söyledi. | Open Subtitles | و أدلت داني بتصريح تقول فيه أنه كان كيلوج من ضغط الزناد على كيرك |
| Kellog'la yaptığınız anlaşmaları, onun yerine , senden duymak isterim. | Open Subtitles | أريد أن أسمعك تتحدث عن الترتيب الخاص مع كيلوج بدلا من جلالة الملك. |
| Kellog'dan Lucas'ın numarasını aldın mı? | Open Subtitles | إذاّ ، أنت حصلتي على رقم لوكاس من كيلوج ؟ |
| Ama bu sayede Kellog yine zamanda yolculuk avantajına sahip olacak. | Open Subtitles | ولكن هذا يعنى أن "كيلوج" يمتلك جميع بطاقات السفر الزمنى ثانيةً |
| Kellog'un zaman yolculuğu yapmasına izin veremeyiz, hem de asla. | Open Subtitles | ،لا نستطيع السماح لـ "كيلوج" بالعبور إلى السفر الزمنى أبدا |
| Kellog'un askerleriyle bir anlaşma yapmamı istiyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تريدينني أن أعقد اتفاقاً مع جنود كيلوج |
| Burada olmamdan memnun değilsin gibi, Memur Kellogg. | Open Subtitles | كنت لا يبدو سعيدا جدا أن أنا هنا ، ضابط كيلوج. |
| Kaldır şu kıçını Kellogg. Diğer tarafta da yemek yiyebiliriz. | Open Subtitles | تحرك ، "كيلوج" ، يمكن أن نأكل في الجانب الآخر |
| Ben Kellogg, McOlain ya da Delaney değilim. | Open Subtitles | أنا لست كيلوج ولا مكلين ولا ديلاني |
| Clark Kellogg bu odalardan birinde mi? | Open Subtitles | أنا هنا لرؤية "كلارك كيلوج". هل تعرف في أي غرفة هو؟ |
| Bir kişiyi görevlendirdim, Memur Kellogg. | Open Subtitles | أنا مجرد نشر الأصول ، وموظف كيلوج. |
| Kellogg, McNamara, şimdi de Nealy mi? | Open Subtitles | كيلوج , ماك نامارا , والان نيلى |