| Tek kelime İngilizce bilmiyorlarmış. Hayatta kalmanın yolunu bulmuşlar. | Open Subtitles | لِم يتكلموا كَلِمَة إنكليزية لكنهُم عَرِفوا كيفَ يَنجون |
| Bu arada dakikada 85 kelime yazabiliyorum. | Open Subtitles | بالمُناسَبَة، أنا أطبَع 85 كَلِمَة في الدَقيقَة |
| Negro siyahlar için kullanılan İspanyolca bir kelime. | Open Subtitles | الزِنجي هيَ كَلِمَة إسبانيَة للسود. الزِنجي |
| Evet, ona canlı olarak bir göz atabilirim diye umuyordum, belki bir iki kelime konuşurduk diye. | Open Subtitles | نعم، كُنتُ آمَلُ أن أراها شَخصياً رُبما حتى نَتَبادَل كَلِمَة أو اثنَتين |
| Eh, böyle korkunç bir yönelim için oldukça fantastik bir kelime. | Open Subtitles | حسناً، هذه كَلِمَة راقيَة تَصِف بِها مُيول قَبيح |
| Bir tek lanet kelime daha etme! | Open Subtitles | لا تَقُل كَلِمَة أُخرى |