| Çünkü sana ait olan her şey benim oldu artık. Bu gemi de dahil. | Open Subtitles | كُل شيءٍ كان ملكك ،الآن يكون ملكٌ لي ،بالإضافة لتلك السفينة. |
| Beni görmesine izin verme, her şey boka sarar. | Open Subtitles | لا تدعيه يراني، سيُفسد كُل شيءٍ يتعلّق بكِ |
| Limandaki o yangından beri yaptığım her şey senin bu duruma düşmeni engellemek içindi. | Open Subtitles | كُل شيءٍ فعلته منذ يوم حريق القارب ،كان لإبعادكِ من أن تكونِ فى الحالة التي فيها الآن. |
| Sabah uyandığımda her şeyi unutmuştum. Hiçbir şey hatırlamıyordum. | Open Subtitles | عندما إستيقظتُ في الصباح ،كان كُل شيءٍ قد ضاع،كُنت قد نسيت كُل شيء. |
| Şimdi her şeyi hatırlıyorum. Büyükbabamın anlattığı her şeyi. | Open Subtitles | أنا أتذكر كُل شيءٍ الآن، كُل شيءٍ أخبرني به جدي. |
| Cenazeden bir mil uzaktayız. Burada her şey normal gözüküyor. | Open Subtitles | نحنُ علي بعد ميل عن الجنازة كُل شيءٍ هُنا يبدو هاديء |
| Eğer evrendeki her şey bir bilgisayar kodundan ibaretse, varoluşumuza dair gerçeklik... madde değil, bilgidir. | Open Subtitles | إن كان كُل شيءٍ في كوننا مصنوع من شفرة حاسوب فإنَّ لبنات البناء الأساسية لوجودنا .هي المعلومات عوضاً عن المادة |
| - Hiç.her şey yolunda. | Open Subtitles | -ما خطبُكَ؟ -لا شيء, كُل شيءٍ على مايُرام |
| her şey yerli yerinde, kontrol ettim. | Open Subtitles | كُل شيءٍ على ما يرام ،لقد تفحصت. |
| Onu öldürürken yaptığım her şey benim de başıma geldi. | Open Subtitles | كُل شيءٍ فعلته عندما قتلتها، حدث معي. |
| her şey yolunda mı canım? | Open Subtitles | هل كُل شيءٍ على ما يُرام، عزيزتي؟ |
| her şey yolunda mı? | Open Subtitles | هل كُل شيءٍ بخير؟ |
| Hannah benim için her şey demek. | Open Subtitles | انظري حولكِ. إن (هانا) تعني كُل شيءٍ بالنسبة لي. |
| her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | سيكون كُل شيءٍ على ما يُرام... |
| Efendim Serena, her şey yolunda mı? | Open Subtitles | أهلاً، (سيرينا)، هل كُل شيءٍ على مايُرام؟ |
| Bu, bildiğin her şeyi anlatmak için son şansın. | Open Subtitles | إنها أخِرُ فرصةٍ لك فلتُخرِج كُل شيءٍ تعرفه |
| her şeyi anlattılar. | Open Subtitles | لقد أخبروني كُل شيءٍ عن الأمر. |
| Benden istediğiniz her şeyi yaptım... | Open Subtitles | لقد فعلتُ كُل شيءٍ طلبتهُ.. |
| Brant'e istediği her şeyi vermiş oldun. | Open Subtitles | -لقد أعطيت (برانت) كُل شيءٍ أراده |