| Zekana saygım var... Budoğruydu,benikader St. John'a getirmişti. Vebanabaktı, kendimi kanıtlama şansı verdi. | Open Subtitles | صحيح أن القدر أرسلني إليه واعتنى بي وأعطاني الفرصة لأثبت نفسي وأحقق ذاتي |
| Bana kendimi kanıtlama fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لكم لإعطائى الفرصة لأثبت نفسي فى فريق التحقيقات الخاصة |
| Kendimi kanıtlamak için çok bekledim. Ve bu hayatımın şansı. | Open Subtitles | انتظرت مطولاً لأثبت نفسي و قد أعطيت فرصة العمر |
| Kendimi kanıtlamak için bana fırsat verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | اسمح لي بشكرك لأنك منحتني الفرصة لأثبت نفسي أتعلم؟ |
| Kendimi kanıtlamak için bir şans istiyorum. | Open Subtitles | أطلب فرصة فحسب لأثبت نفسي -هل عملت في مطعم مسبقاً؟ |
| Kendimi kanıtlamak için Denizci oldum. | Open Subtitles | إنضممت إلى مشاة البحرية لأثبت نفسي |
| Kendimi kanıtlamak için güven, sadakat. | Open Subtitles | الثقة، الولاء... فرصة لأثبت نفسي. |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 