"لأطول فترة" - Traduction Arabe en Turc

• geldiğince
• uzun süre
• süre boyunca
• uzun bir süre
• olduğunca uzun

Sıcakta kal, nefes al, elinden geldiğince hayatta kal.
حافظ على الدفء والهواء وعلى حياتك لأطول فترة ممكنة

Onları elimizden geldiğince oyalamalıyız, tamam mı?
علينا فقط إبقائهم منشغلون لأطول فترة ممكنة، اتفقنا؟

Hastanede güvenliğe yakalanmadan kim en uzun süre tavuklara bakabilecek diye iddiaya girdiler.
في المشفى لأطول فترة ممكنة بدون ان يكشف أمره من قبل الأمن جاري التقدم عبر الشريان الفقاري

İşleri mümkün olan en uzun süre boyunca mümkün olduğunca normal tutmamızı istiyor.
يريدنا ان نبقي الامور طبيعية قدر الامكان لأطول فترة ممكنة

Annem, beni Latin kültürüyle yetiştirebilmek için... mümkün olduğunca uzun bir süre Meksika'da kalmamızı sağladı.
أبقت علينا فى المكسيك لأطول فترة ممكنة لكى أشب على الحياة اللاتينية

Onu elimden geldiğince oyalamaya çalıştım ama kaçmış.
أنا اخرته لأطول فترة ممكنه والان تمكن من الهرب.

Elimden geldiğince senin hayatta kalmana yardım edeceğim, ama hayır...
سأساعدك على البقاء حيًّا لأطول فترة ممكنة...

Söz veriyorum, elimden geldiğince senin küçük kızın olarak kalacağım.
أكون فتاتك الصغيرة لأطول فترة ممكنة

Elinden geldiğince hatta tut. Onu kışkırtma.
أبقه على الخط لأطول فترة ممكنة لا تُخفه

Onları elinizden geldiğince oyalayın.
صدّوهم لأطول فترة ممكنة

En azından elimizden geldiğince onu Graysonlar'dan uzakta tutmayı başardık.
على الأقل استطعنا إبعاده عن متناول آل (غرايسن) لأطول فترة ممكنة.

Mümkün olduğunca uzun süre seni kendime istedim.
أردت فقط أن أحتفظ بك لنفسي لأطول فترة ممكنة,

Ama en önemli üç zorluktan bahsedecek olursam, ilki, vücudunuza girecek malzemelerin tasarımı ve uzun süre dayanıklıklarının sağlanması.
ولكن لأعدد ثلاثة من هذه التحديات، الأول في الواقع هو تصميم الخامات التي يمكن زرعها في الجسم والتي تدوم لأطول فترة ممكنة.

- Beni evden en uzun süre uzak tutabilecek herhangi birisine.
- اي شيء يبعدني عن المنزل لأطول فترة ممكنة.

İşleri mümkün olan en uzun süre boyunca mümkün olduğunca normal tutmamızı istiyor.
{\pos(192,220)} يريدنا ان نبقي الامور طبيعية قدر الامكان {\pos(192,220)} لأطول فترة ممكنة

uzun süre boyunca Dr. Whitmore'un davranışlarımı gözlemekten çok daha fazlasını yaptığını fark etmedi.
ظلّت لأطول فترة تظنّ د. (ويتمور) لا يفعل أكثر من ملاحظة سلوكي.

İşin tuhaf yanı, uzun bir süre için resimlere bakmak bile istemedim.
والشيء العجيب أنني لم أرغب حتى في مشاهدة الأعمال الفنية وذلك لأطول فترة في حياتي

Fazlasıyla uzun bir süre için tek bir yerde bulunmak zorunda kaldılar.
يتحتّم أن يظلّوا في منطقة واحدة لأطول فترة ممكنة.

Gençliğimi mümkün olduğunca uzun yaşamayı düşünüyorum.
أخطط لأكون شاباً لأطول فترة ممكنة