| Çok yazık, çünkü sen ve Lowell harika bir çift olurdunuz. Lowell? | Open Subtitles | شيء مؤسفُ ,لأنك انت و لويل لكنتم زوج مناسب وعظيم |
| Annesinin beni getirmesi gerekiyordu çünkü sen ve Luann benim limuzinimle gittiniz! | Open Subtitles | لقد احتجت أمه لتوصلني هنا لأنك انت ولوان اخذتوا الليموزين |
| çünkü sen ve Sonia onun üzerinde sevişmediniz. | Open Subtitles | هذا لأنك انت و سونيا لم تمارسوا الجنس علية |
| çünkü sen büyük beyaz avcisin, ben ise doktorali biri. | Open Subtitles | ، لأنك انت الصياد العظيم ، وانا الحاصلة علي دكتوراة تذكر ذلك |
| çünkü sen ve o serseri arasından su sızmayan liseli kızlar gibi takılıyorsunuz. | Open Subtitles | لأنك انت وذلك الحقير تبدون متقاربين جداً تتجولون كفتاتين في المدرسة ذلك مضحك , فتاتين في المدرسة |
| Asla beni kaybettiğini düşünme çünkü sen benim değerlimsin. | Open Subtitles | لم افكر انني خسرتك كصديقة لأنك انت صخرتي |
| çünkü sen ve ahbap çavuşların oyuna şike karıştırdı. | Open Subtitles | المسألة هي مريعة بالفعل لأنك انت و اتباعك قد زورتوا العملية |
| Superman değilsin, ama olmaya da ihtiyacın yok, çünkü sen sensin. | Open Subtitles | انت لست سوبرمان لاكنك لست بحاجة لأن تكون لأنك انت |
| Olduğun kişiliğe geri döneceksin. çünkü sen busun. | Open Subtitles | ستعودين لما كنت عليه لأنك انت كذلك |
| çünkü sen de, albay da onlar için çalışıyordunuz. | Open Subtitles | لأنك انت و الكولونيل تعمل لديهم |
| çünkü sen kontrol edeceksin. | Open Subtitles | لأنك انت الذى ستسيطر |
| Güzel, güzel çünkü sen Datak Votan Birliği için sabotajcı olacaksın. | Open Subtitles | ... جيّد، جيّد، لأنك انت يا (داتاك) .ستكون المخرّب للتجمّع الفوتاني |
| Her şey değişti, Karan... çünkü sen değiştin. | Open Subtitles | كل شي تغير يا (كارن) لأنك انت تغيرت |