| Çünkü ona, mutlaka yanında olacağımı söylemiştim | Open Subtitles | هذا لأنني أخبرته أنني سأكون دائماً لأجله |
| Muhtemelen polis çağırmaya gitmiştir Çünkü ona senin bir seri katil olduğunu ve beni kaçırdığını söyledim. | Open Subtitles | على الأرجح يتصل بالشرطة لأنني أخبرته أنك قاتل متسلسل و انك خطفتني |
| Çünkü ona, onu sevdiğimi söyledim ve söylediğim an bu işin bittiğini biliyordum bu yüzden ertesi sabah onu terk ettim. | Open Subtitles | لأنني أخبرته بأنني أحبه, و لحظة قلت ذلك علمت ذلك, علمت بأن علاقتنا إنتهت لذا تركته في الصباح التالي |
| Bunların hepsi küçük sırlarını ona söylediğim için mi? | Open Subtitles | كل هذا لأنني أخبرته بسرّك القذر؟ |
| Çünkü ona,.. ...ne olursa olsun bir takım olduğumuzu söyledim. | Open Subtitles | لأنني أخبرته أنّه مهما يحصل لنا فمازلنا فريقاً. |
| Bizi öldürecek, Çünkü ona senin paranı almayacağımı söyledim. | Open Subtitles | سيقتلنا لأنني أخبرته أنني لن آخذ أموالك |
| Bay Stawicki çoktan başkasını işe aldı Çünkü ona futbol oynadığımı söyledim. | Open Subtitles | السيد " ويكي " قام بإحضار شخص بالفعل لأنني أخبرته أنني ألعب كرة القدم |
| Çünkü ona ilişkimizin bittiğini söyledim. | Open Subtitles | لأنني أخبرته أن علاقتنا إنتهت |
| Çünkü... - Çünkü ona nerede olduğunu ben söyledim. | Open Subtitles | لأنني أخبرته بمكانها |
| Çünkü ona söyledim. | Open Subtitles | لأنني أخبرته |
| Gömlek giymesi gerektiğini söylediğim için vazgeçti. | Open Subtitles | ماثيو مكونهي) رفض القدوم) لأنني أخبرته أنه يجب عليه إرتداء قميص |
| Ben ispiyoncu değilim ama bu olayda çok ileriye gittiğini söylediğim için Jake ile konuşmuyoruz artık. | Open Subtitles | أنظر, أنا لستُ واشياً لكن السبب بأنني و (جايك) لا نتحدث مع بعضنا بعدَ الآن هو لأنني أخبرته أنَّهُ تجاوزَ الحد بذلكَ الأمور |
| Ben ispiyoncu değilim ama bu olayda çok ileriye gittiğini söylediğim için Jake ile konuşmuyoruz artık. | Open Subtitles | أنظر, أنا لستُ واشياً لكن السبب بأنني و (جايك) لا نتحدث مع بعضنا بعدَ الآن هو لأنني أخبرته أنَّهُ تجاوزَ الحد بذلكَ الأمور |