| Kimseye vurmayacağım Çünkü istediğin bu. | Open Subtitles | أنا لَنْ أَضْربَ أي شخص، لأن ذلك بالضبط ما أنت تُريدُ. |
| Çünkü direk ona söylersen sonunda olacağı bu. | Open Subtitles | لأن ذلك بالضبط الذي ذاهِب إلى إحدثْ إذا أنت تَفشي سرَّه مثل ذلك. |
| Çünkü şu anda aynı onlar gibi beni korkutuyorsun. | Open Subtitles | صحيح، لأن ذلك بالضبط ما تقوم بإعطائي إياه. |
| Çünkü kriz anında yanınızda böyle bir ortak istersiniz. | Open Subtitles | لأن ذلك بالضبط هو نوع الشريك الذي تريدونه إلى جانبكم وقت التزعزع |
| Kendiyle gurur duyuyor olmalı Çünkü tam da öyle oldum! | Open Subtitles | ولابد أن يكون فخوراً حقا بنفسه لأن ذلك بالضبط ما تحولت إليه! |
| Çünkü şu anda tam olarak bu yüzden bu durumdasın Hayır! | Open Subtitles | لأن ذلك بالضبط لماذا انت في هذا الموقف الأن - لا - |
| Bu gerçekten iyi haber. Çünkü Alexandra'nın ihtiyacı olan da bu. | Open Subtitles | تلك أخبار جيدة جداً، لأن ذلك بالضبط ما تحتاجه (أليكساندرا)... |