| Howard, hiç kimseye minnettarlık duyacağımı tahmin etmezdim ama senin inşa ettiğin evde geçirdiğim her an sana şükran duyuyorum. | Open Subtitles | هوارد، لم أتوقع أن أكون ممتناً لأى شخص ولكنى ممتن لك فى كل لحظة من اليوم فى المنزل الذى بنيته |
| Kan Bükmek iğrenç bir şey. kimseye karşı kullanmak istemiyorum. | Open Subtitles | شعورها فظيع أنا لا أريد أن أفعل هذا لأى شخص |
| Soruşturmanın her adımını kontrolün altında tutuyorsun. Hiç kimsenin nefes almasına izin vermiyorsun. | Open Subtitles | تسيطر على كل خطوه فى هذا التحقيق ولا تسمح لأى شخص أن يتنفس |
| Laurie'ninse dışarıdan benden başka herkese onu vermeye çalışması beni öldürüyor. | Open Subtitles | وهذا يقتلنى ان لورى بالخارج تحاول اعطائها لأى شخص ,ماعدا أنا |
| Utanılacak bir şey yok. Herkesin başına gelebilir. | Open Subtitles | لا يجب عليك أن تخجلى ، يمكن لذلك أن يحدث لأى شخص |
| Bunun bu salondaki kimse için sürpriz olacağını sanmıyorum, ama bir standarda göre, bunlar asla büyük ölçüde gelişmekte değilller. | TED | أنا لا أعتقد أن هذا سيكون مفاجأة لأى شخص هنا فى هذه الغرفة، لكن بأى معيار هي لم تحقق أى نجاح أو تقدم إلى مستوى أعلى. |
| Çinli birine ait. kimsenin adaya girmesine izin vermiyor. | Open Subtitles | انها ملك شخص صيني و لن يسمح لأى شخص بالهبوط |
| Herhangi birinin. Kredi kartın, ehliyetin var mı? | Open Subtitles | أو لأى شخص ,هل لديك بطاقة إئتمان ,رخصة قيادة ؟ |
| Defterlere baktım. kimseye içki satmamış. Her şey kayıtlı. | Open Subtitles | لقد راجعت الدفاتر ، وهو لم يبيع المشروبات لأى شخص |
| Tanımadığımız kimseye kapıyı açmıyoruz, değil mi? | Open Subtitles | رد على نحن لا نفتح البوابات لأى شخص لا نعرفه أبداً |
| -Hatta kimseye. -Ama Sheila'yı istemiyorum. | Open Subtitles | او لأى شخص لا أدرى ان كان فى استطاعتى ان احصل عليها ومع ذلك |
| Dünyanın vicdanı olmak istemiyorum, kimsenin vicdanı olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون ضميرا للعالم لا أريد أن أكون ضميرا لأى شخص |
| kimsenin o şeye yaklaşmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد ، لأى شخص آخر أن يقترب ، من هذا الشئ |
| herkese kapıyı açan bir kapıcı gibi eskiden nasıl yapıyorsa şimdi de aynını yaptığı gibi. | Open Subtitles | تماماً كالبواب، مهمته فتح باب الفندق لأى شخص ما يفعله اليوم هو ما كان يفعله لسنوات خلت |
| - Kimlikleri bilinmiyor. Bu insanlar herhangi bir yerdeler. Onlara dokunan herkese hastalığı bulaştırıyor olabilirler. | Open Subtitles | قد يكونا بأى مكان, ينشرا المرض لأى شخص يتصلا به |
| Tamam, uyuyakalmışım. Herkesin başına gelebilir. | Open Subtitles | حسناً , لقد أفرطت فى النوم من الممكن أن يحدث لأى شخص |
| Herkesin son şansı olabilir. | Open Subtitles | ربما تكون الفرصة الأخيرة لأى شخص هذا أمر مؤسف |
| Uzun süredir düşünüyorum. Kokain hiç kimse için iyi değil. | Open Subtitles | لقد كنت أرى هذا الوقت من حين لأخر , الكوكاييـن ليس بشىء جيـد لأى شخص |
| Kendinden başka hiç kimse için parmağını bile kımıldatmazsın. | Open Subtitles | أنت لن تفعل أى شئ لأى شخص غيرك هذا غير مُنصف |
| O halde size şu kadarını söyleyeyim hayatım açık bir kitap değildir... size, yada başka birine, hayatımın en küçük bir parçası bile. | Open Subtitles | اذن دعنى أقترح أن حياتى ليست كتابا مفتوحا لك أو لأى شخص آخر على الاقل مفتوح لنفسى |
| Onun tipi, başka birinin, onun için bir anlaşma hazırlamasına bile izin vermeyecek cinsten. | Open Subtitles | نوعيته ، انهم حتى لا يسمحوا لأى شخص بالوصول لاتفاق يخصهم |
| Tom Stansfield : herkes için herşeyi yapan çocuk. | Open Subtitles | توم ستانسفيلد الرجل الذي يعمل أى شيء لأى شخص |
| Uzun zaman tuhaftı kimseyle konuşmayacaktı. | Open Subtitles | لقد ظل غريباً لمدة طويلة بعد ذلك .. لدرجة انه لم يتحدث لأى شخص |
| Ne senin ne de başka biri için olay falan çıkartacağım yok. | Open Subtitles | لن أسبب مشاكل فى الجنازة لا لك ولا لأى شخص غيرك |