G amcanın yarın öğleden sonra Carlton Otel'de büyük bir toplantıya gideceğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أن عمى ذاهب لإجتماع كبير غداً بعد الظهيرة فى فندق كارلتون |
Hoş düşünce, Leo. Gizli bir toplantıya parlak kırmızı spor arabayla gelmek. Çok hoş. | Open Subtitles | تصرف حكيم، سيارة حمراء ملفتة لإجتماع سري، جميل |
Bir toplantı ayarla dostum, ki, alacak veya garaz kalmasın. | Open Subtitles | إدع لإجتماع ياصديقي حتى لا تكون هناك ديون أو أحقاد |
Fakat Ike bu akşam Southwick Sarayı'nda son bir toplantı yapacak. | Open Subtitles | و لكن آيك دعى لإجتماع عالي المستوى الليلة |
Sayın Bakan NATO toplantısına hazırlanmasına yardım etmemi istedi. | Open Subtitles | مستر برايس طلب مني مساعدته للاستعداد لإجتماع منظمة حلف شمال الأطلسي. |
On yıl sonra okul toplantısına gidiyorum ve milleti kapıdan kaçırma ödülünü kazanıyorum. | Open Subtitles | إنني ذاهبة لإجتماع لمّ الشمل المدرسي وأنا أبدو كالسيدة التي ستُفزِع الناس بشكلها فيهربوا |
Tüm ölülere sesleniyorum! Kulüp toplantısı kubbeli binada! Gördün mü? | Open Subtitles | استدعاء لكل الموتى لإجتماع في القاعة المستديرة |
Hoş düşünce, Leo. Gizli bir toplantıya parlak kırmızı spor arabayla gelmek. Çok hoş. | Open Subtitles | تصرف حكيم، سيارة حمراء ملفتة لإجتماع سري، جميل |
Bu gece olanlardan sonra, acil bir toplantıya çağırdılar. | Open Subtitles | لقد دعوا لإجتماع طارىء الليله بعد ما حدث |
Bu oy verme emrini imzalarsan bugünkü toplantıya gelmen gerekmeyecek. | Open Subtitles | وقع على هذا الإقتراع الغيابي ولن تكون مضطراً للحضور لإجتماع اليوم |
toplantıya gitmek üzereydim de senin de gelmeni umut etmiştim. | Open Subtitles | أنا في طريقي لإجتماع وكنت أتمنى أن تتمكن من الإنضمام إلي |
- Daha önce neden toplantı yapılmadı? | Open Subtitles | لماذا لم تدعوا لإجتماع قبل أن تقرر أن تبحث عن الشياطين |
Son zamanlarda ders notlarım çok kötü durumda, ve ailemin notlarım için toplantı yapacaklarını öğrendim. | Open Subtitles | انا تقريباً راسب في جميع درجاتي واكتشفت ان والدي سيأتون لإجتماع الأزمة حول درجاتي |
Gerek yok, bir toplantı için işe erken gitmem gerek. | Open Subtitles | لا بأس, علي الذهاب للعمل باكراً لإجتماع ما |
Çocuk Önceliği yönetim kurulu toplantısına gidiyorum. | Open Subtitles | فأنا بطريقي لإجتماع لجنة الأباء الأول لأطفالي |
Kendisi, bizzat beni New York'da yapılacak hissedarlar toplantısına davet etti. | Open Subtitles | قام شخصيا بدعوتي للذهاب لنيويورك لإجتماع المساهمين |
-Hayal görüyorsun. Alkolikler toplantısına gitmeyi düşün. | Open Subtitles | أعتقد أنك تتوهم، عليك التفكير بالذهاب معي في وقت ما لإجتماع مدمني الكحول |
Yıllardır Kötüler toplantısı'na katılmanı istiyoruz ve bu gece nihayet bize katıldın. | Open Subtitles | كنت أدعوك لإجتماع الشخصيات الشريرة لسنوات والليلة ظهرت أخيرًا |
Bu sebeple, birlikte oylama yapacağımız bir ortaklar toplantısı yapmak istiyorum. | Open Subtitles | لذا، أَدْعو لإجتماع شركاءِ فيه سَنُصوّتُ |
O halde bu ay bir yönetim kurulu toplantısı düzenleyip oylayalım. | Open Subtitles | إذن لندعو لإجتماع مجلس إدارة هذا الشهر ونصوّت. |
Bir saatlik görüşme için gidiş geliş 15 saat uçacağım. | Open Subtitles | لذا أصل إلى الذبابة 15 ساعة كلتا إتّجاهات لإجتماع الساعة واحد. |
Yıllardır seni "kötüler buluşmasına" çağırıyoruz... ve sen nihayet bu gece geldin. Neden? | Open Subtitles | كنت أدعوك لإجتماع الشخصيات الشريرة لسنوات والليلة ظهرت أخيرًا |
Direniş liderlerinin yüksek seviyeli bir toplantısının tam yerini, tam bir zamanını istiyorum. | Open Subtitles | أريد مكان مُحدد ووقت مُحدد لإجتماع عالى الأهمية لقيادة التمرد |
Gizli bir buluşma için şehre gelirken buluşacağım kadın... | Open Subtitles | تأتي للمدينة لإجتماع سري وترى ان المرأة التي يُفترض ان تقابلها |