| Burun kılları, o kokoşların bize ne yapacağımızı söylemeye hakları yok. | Open Subtitles | أولئك سنّ شعر عانة فلورسيس ليس له حقّ لإخبارنا ما العمل. |
| Bu Garnizon öncü birliği. Bize deliğin yerini söylemeye gelmişler. | Open Subtitles | إنها طليعة الحامية، جاؤوا لإخبارنا بمكان الثغرة. |
| Kale, bizlere önündeki üç aylık müthiş tatilinde ne yapacağını anlatacak kadar ayık kalabilir misin? | Open Subtitles | إذاً , كيل هل تعتقد أنك تستطيع أن تبقى واعياً بالقدر الكافي لإخبارنا عن خططك بالقدر الكافي لإخبارنا عن خططك |
| Bu bize neyi anlatacak? | Open Subtitles | , uh و، هذا كان يذهب لإخبارنا الذي؟ أنا لا أعرف لحد الآن. |
| Bunu anlatmaya mı geldiniz yoksa istediğiniz bir şey mi var? | Open Subtitles | لذا أنتم حضرتم لهنا لإخبارنا بذلك أم تريدون شئ أخر ؟ |
| Konuştuğun için teşekkürler. Dürüstlük her zaman en iyi politikadır. | Open Subtitles | شكرا لإخبارنا الصدق هو أفضل نهج على الدوام |
| Harika ha kullandıktan sonra söylediğin için de sağ ol. | Open Subtitles | رائع, وشكراً لإخبارنا بعدما استخدمته |
| Polislerin olan biteni söylemeye geldiği gece kafam iyiydi. | Open Subtitles | ...كنت أتعاطى المخدرات ليلة مجئ رجال الشرطة لإخبارنا بم حدث |
| - Kontrolün hala kendinde olduğunu mu söylemeye çalışıyor? | Open Subtitles | لإخبارنا أنه لا يزال يمتلك السيطرة؟ |
| - Bize savcılık iç soruşturması hakkında sizi kimin bilgilendirdiğini söylemeye hazır mısınız? | Open Subtitles | -وهل أنت مستعدة لإخبارنا بمن أخبرك بشأن تحقيق الشؤون الداخلية؟ |
| Eğer buraya Galen Barrow ile beraber olduğunuzu söylemeye geldiyseniz, zaten farkındayız. | Open Subtitles | لكن إن كنت هنا لإخبارنا أنك كنت تمارسين الجنس مع (غالن بارو) فإننا قد استشعرنا ذلك مسبقاً |
| Prairie, bize gözlerinin nasıl açıldığını anlatacak mısın? | Open Subtitles | "بريري"، هل أنت جاهزة لإخبارنا كيف استعدت نظرك؟ |
| - Sırada bize erkekler ve kadınlar hakkındaki acı gerçeği anlatacak olan Mike Chadway var, millet. | Open Subtitles | -التالي" ... ." "إنـّه هنا لإخبارنا "الحقيقة القبيحة" بشأن الرجل والمرأة..." |
| Bu Dr. Cardell, o da sizlere neden gidiyor olduğumuzu anlatacak. | Open Subtitles | هذه الدكتورة (كارديل)، وهي هنا لإخبارنا بسبب ذهابنا |
| Belki de en sonunda bu suçu neden işlediğini bize anlatmaya hazırsındır? | Open Subtitles | ربّما تكون مُستعدّاً أخيراً لإخبارنا بما دفعك لتنفيذ جريمتُك المُروّعة؟ |
| Bize burada olan şey hakkındaki fikrini anlatmaya ikna edebilirsem, belki bunun üstesinden gelebiliriz. | Open Subtitles | إذا تمكنت من دفعها لإخبارنا بما يجري هنا في إعتقادها، فربما أمكننا إستباق هذه الأحداث. |
| Gerçeği anlatmaya hazır mısın? | Open Subtitles | شكراً هل أنت مستعد لإخبارنا بالحقيقة؟ |
| Konuştuğun için teşekkürler. Dürüstlük her zaman en iyi politikadır. | Open Subtitles | شكرا لإخبارنا الصدق هو أفضل نهج على الدوام |
| Bize gerçeği söylediğin için teşekkürler hayatım. | Open Subtitles | شكراً لإخبارنا بالحقيقة يا عزيزتي |