| Meclis olmadan, başkan bir yasayı geçiremez, ... ...ve eğer başkan, insanların isteğine göre yönetmezse... ...görevden alınır. | TED | من دون المجلس ، لا يمكن للزعيم أن يمرر أي قانون ، وإذا كان الزعيم لا يحكم وفقا لإرادة الشعب فانه تتم إزاحته |
| Tanrı'nın isteğine boyun eğmeyi öğrenmeliler. | Open Subtitles | يجب أن يتعلموا الخضوع لإرادة ألله |
| Tanrı'nın isteğine uyarak, ve günah çıkardığın için, - | Open Subtitles | ...إطاعةً لإرادة الله ...و اعترافاً بذلك، أخونا |
| Biz tamamen tek bir nedenden dolayı buradayız, o da tanrıların isteğini yerine getirmek. | Open Subtitles | نحن جميعا هنا لغرض واحد تكريما لإرادة أسيادنا |
| Kanun, kocasının isteğini karısının isteklerinden üstün tutuyorsa o da bir zahmet teşrif etsin! | Open Subtitles | بما أن القانون يميل لإرادة الزوج على رغبة المرأة ! على الأقل كان يمكنه أن يحضر |
| Sadece hahamın ve bilgeler meclisinin isteklerine itaat ediyorum. Bir de Tanrının! | Open Subtitles | أنا فقط انصاع لإرادة الحاخام و مشورة المجلس و إرادة الله. |
| İsteklerine boyun eğdiğinizin bir göstergesi olarak ona biraz toprak ve su sunmanız! | Open Subtitles | عرضا بسيطا من الأرض وماء بالكاد ذلك رمز استسلام سبارطة لإرادة زيركسيس |
| Bunları Tanrı'nın isteği olarak görmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تعتبر تلك الأمور كتعابير لإرادة الرب. |
| Derler ki, Tanrıların buyruğuna göre kimileri acı çekerken kimilerinin yönetmesi gerekirmiş. | Open Subtitles | يقولون انها لإرادة الآلهة... ... وينبغي أن بعض الرجال يعانون في حين أن آخرين القاعدة. |
| O halde Tanrı'nın isteğine uyalım. | Open Subtitles | إذاً دعناً نمـتـثل لإرادة السماء. |
| Ori'ın isteğine boyun eğmeyi reddeden diğer insanlara ne olacak? | Open Subtitles | ماذا عن كُلّ الناس الآخرون الذي يَرْفضونَ الإِنحِناء لإرادة الـ " أوراى " ؟ |
| Ben bunu tanrının isteğine bırakıyorum. | Open Subtitles | الآن سنترك الأمر لإرادة الله |
| İkimiz de ülkesi fethedilmiş Roma'ya ve Romalıların isteğine tabi insanlarız. | Open Subtitles | "كلانا خاضعين لإرادة "روما "و "الرومان |
| Asa Farrel Bren'in'in isteğine uygun olarak hapsini yattı. | Open Subtitles | (آسا فاريل) قضى عقوبته وفقاً لإرادة القائدة |
| Sorumluluklarını cesaret ve inançla besliyorlar, çünkü savaşta acı çekmenin İsa'nın acı çekişini onurlandırmak Tanrı'nın isteğini yerine getirmek olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | تحمّلوا عبئهم بشجاعة وإيمان لأنهم يدركون أن معاناتهم في الحرب هي لتكريم معاناة (يسوع) على الصليب وتنفيذ لإرادة الرب. |
| Yeni ergen bir kraliçenin isteklerine boyun eğmem. | Open Subtitles | لن أنصاع لإرادة تلك الملكة اليافعة |
| Kardeşlerinin isteklerine boyun eğmedin. | Open Subtitles | إنك لم تستسلم لإرادة إخوتك |
| Ve öyleyse, Tanrı'nın isteği olabilecek bir şeyi yoksaymanız çok yanlış. | Open Subtitles | و إذا كان صحيحاً فأنا أعتقد بأن من الخطأ أن تتجاهلوا ما سيكون جيداً لإرادة الله |
| Derler ki, Tanrıların buyruğuna göre kimileri acı çekerken kimilerinin yönetmesi gerekirmiş. | Open Subtitles | يقولون انها لإرادة الآلهة... ... وينبغي أن بعض الرجال يعانون في حين أن آخرين القاعدة. |