| Sana yardım edebilirim. bunu düzeltmenin bir yolunu bulabiliriz. | Open Subtitles | يمكنني مساعدتك يمكننا إيجاد وسيلة لإصلاح الأمر |
| bunu düzeltmenin bir yolu var. | Open Subtitles | هناك حل واحد لإصلاح الأمر |
| - Belki bunu düzeltmenin bir yolu vardır. | Open Subtitles | ربما هناك سبيل لإصلاح الأمر |
| Aramızı düzeltmeliyim. | Open Subtitles | وعليّ الذهاب لإصلاح الأمر. |
| Bu yüzden bunu düzeltmeliyim. | Open Subtitles | لذا أحتاج لإصلاح الأمر |
| - Belki bunu düzeltmenin bir yolu vardır. | Open Subtitles | ربما هناك سبيل لإصلاح الأمر |
| Jessica'yla işleri berbat ettim Aramızı düzeltmeliyim. | Open Subtitles | لقد أخفقت بحق مع (جيسيكا)... وعليّ الذهاب لإصلاح الأمر. |