| Çin hükûmetinin 2020 karbon azaltma planlarını planlanan tarihin çok öncesinde tamamladıklarını ilan etmelerinde bu büyük bir sebep. | TED | وهذا هو السبب الرئيسي لإعلان حكومة الصين أنهم حققوا بالفعل تعهدهم الخاص بتخفيض الكربون عام 2020 قبل موعده. |
| Hükümetimizin savaş hali ilan etmeye hakkı olmadığı için. | Open Subtitles | لأن حكومتنا ليس لها حق لإعلان الحكم العرفي |
| Tamamdır, burası olabilir. Büyük bir reklam yapmalarına bile gerek yokmuş. | Open Subtitles | هذا المكان يجب أن يكون مثيراً فهم ليسوا بحاجة لإعلان كبير |
| Aday listesinden çıkmak istiyorduysan bunu duyurmak için berbat bir yol seçtin. | Open Subtitles | إن أردت ذلك الترشيح فقد اخترت الجحيم كوسيلة لإعلان ذلك |
| Oylar belirlendi ve sıra Kış Kralı ve Kraliçesi adaylarınızı duyurmaya geldi. | Open Subtitles | التصويت بدأ وقد حان الوقت لإعلان المرشحين لملك وملكة الشتاء |
| Sandford Polis Hizmeti'nin yeni üyesi kazananları duyuracak. | Open Subtitles | هنا لإعلان الفائزين الأحدث بقوة شرطة ساند فورد -خدمة |
| Sıkıyönetim bildirisi gerekmiyor. | Open Subtitles | لا داعي لإعلان الأحكام العرفية |
| Springfield'ın yirmi dördüncü bölge kazanını ilan etmeye hazırız. | Open Subtitles | نحن مستعدون لإعلان اسم الفائز في الإنتخابات |
| -Tamam. Çok önemli. Birkaç saat içinde beyin ölümünü ilan edeceğiz ve ailesini bulmak istiyoruz. | Open Subtitles | إنه أمر شديد الأهميّة، أمامنا بضع ساعات فقط قبل أن نضطر لإعلان وفاته |
| Fransa Cumhuriyeti bir yıl içinde savaş ilan etmeyi düşünüyor. | Open Subtitles | الجمهورية الفرنسية خطط لإعلان الحرب خلال عام |
| Eğer bu taksitlerin altından kalkamazsam, belki de iflasımı ilan edeceğim. | Open Subtitles | إن لم أسدد هذه الفواتير فقد أضطر لإعلان إفلاسي |
| Bölmek istemezdim ama balo kral ve kraliçesini ilan etme zamanı. | Open Subtitles | أكره أن أقاطع و لكنه الوقت لإعلان ملك و ملكة حفلة التخرج |
| Olive Garden'in reklam filmi için rapçi sarımsaklı ekmek olacak. | Open Subtitles | إنه رغيف هيب هوب من خبز الثوم لإعلان حديقة الزيتون |
| Belki de hamile olduğunu duyurmak için uygun bir zaman değildir. | Open Subtitles | لربما الوقت الآن ليس مناسبًا لإعلان الحمل |
| Eğer onun ismini duyurmaya seçilmişsem, yarına bırakmaktansa bugün yapmak daha iyi. | Open Subtitles | إذا تم اختيارى لإعلان اسمه فالأفضل أن أفعل ذلك اليوم لا غدا ً |
| Sandford Polis Hizmeti'nin yeni üyesi kazananları duyuracak. | Open Subtitles | هنا لإعلان الفائزين الأحدث بقوة شرطة ساند فورد -خدمة |
| - Bağımsızlık bildirisi'nin ilk hali değilmiydi? | Open Subtitles | ألم يكن ذلك الإعلان شرارة البدء... لإعلان الإستقلال؟ |
| Mesela geçen hafta, emekliliğine iki gün kalmış yaşlı ve kır saçlı polis aranıyor ilanına başvurdum. | Open Subtitles | الاسبوع الماضي استجبت لإعلان لشرطي قديم قلق على بعد يومين من التقاعد |
| Açık saçık bir yoğurt reklamı çekmişsin. | Open Subtitles | إذاً انتِ ألتقطتِ صورةً أباحية لإعلان زبادي |
| Bu ses dosyasına korkunç bir duyuru için ara veriyoruz: | Open Subtitles | نقطع هذا الملف الصوتي لإعلان مفجع. |
| Özel sektör kuruluşlarıyla masaya koyduğumuz yemeklerin veya elimize alıp atıştırdığımız yiyeceklerin besin değerinin arttırılması konusunda çok önemli bir anlaşma yaptığımızı duyurmaktan mutluluk duyuyorum. | Open Subtitles | أنا مسرورة جدا لإعلان إتفاق رئيسي من جانب شركات القطاع الخاص لتحسين الأغذية التي نضعها على الطاولة |
| Grubun tüm orijinal üyelerinin sosis zehirlenmesi gibi gizemli bir dava dolaysıyla sahneye çıkamayacaklarını bildirmekten üzüntü duyarım. | Open Subtitles | أنا آسف لإعلان أنّ كلّ أعضاء الفرقة الأصليين قد أصيبوا بحالة تسمّم غامضة من نقانق فاسدة |
| Sandıkların kapanmasına dört saatten az kaldı. Kazananı resmen açıklamak için henüz çok erken olmasına rağmen.. | Open Subtitles | أقل مِنْ أربع ساعات لإنتهاء الإنتخابات ولايزال مُبكراً جداً لإعلان الفائز رسمياً |