| Artık Gitmeliyim, çünkü planladığımız bir işimiz var. Afedersiniz. | Open Subtitles | لابد أن أذهب الآن لأنه لدينا تخطيطات أخرى , بعد اذنك |
| Özür dilerim, bu gerçekten tuhaftı. - Birazcık. Gitmeliyim. | Open Subtitles | , إنني آسفة ما قلته كان غريبا ,سعدت بلقائك , لابد أن أذهب |
| Kusura bakma dostum Attila Han beni çağırıyor, Gitmem gerek. | Open Subtitles | حسناً.. أنا آسف يا رجل لابد أن أذهب يا رجل |
| Çok iyi. İşe Gitmem gerek. Daha çok konuşacağız. | Open Subtitles | مذاقه طيب لابد أن أذهب للعمل , نتحدث لاحقاً |
| Eve gitmem lazım. Annem mesaj bırakmış doğum gününü kutlamak için burada olacakmış. | Open Subtitles | لابد أن أذهب إلى المنزل ، فقد تركت أمي رسالة أنها ستصل اليوم |
| Gitmem gerekiyor.Kocanıza da açıkladım bu söylediklerimi. | Open Subtitles | لابد أن أذهب قمت بشرح كل شيء لزوجكِ |
| Onunla, babamla Gidip hazineyi almalıyım. | Open Subtitles | لابد أن أذهب معه، مع والدي، لإحضار الكنز. |
| Güzel. Kapatmalıyım. | Open Subtitles | جيد، لابد أن أذهب |
| Kapatmam lazım, seni sonra ararım. | Open Subtitles | لابد أن أذهب. سأعاود الإتصال بك. |
| Birden jinekolog randevunu mu hatırladın. Evet, ve Gitmeliyim ama seni sonra ararım ve... Tebrikler! | Open Subtitles | لابد أن أذهب و سأتصل بك لاحقا أهنئك مجددا , لكم أشعر بالحماسة لأجلك |
| İşe Gitmeliyim. | Open Subtitles | حسناً . لابد أن أذهب الى العمل |
| Oraya Gitmeliyim, hızlı davranmalıyız. | Open Subtitles | لابد أن أذهب إلى هناك لنبدأ بسرعة اذهب... |
| Gitmeliyim. Bizimkiler beni ilan panosunda bekliyorlar... | Open Subtitles | لابد أن أذهب فوالدايّ سينتظراني- سيقابلوني عند لوحة الإعلانات |
| Kızkardeşim için çalışıyorum, diyebilirim. Gitmeliyim. - Evet, iyi şanslar. | Open Subtitles | كلا بل أعمل لدي اختي لابد أن أذهب |
| Erkeklerin ilgisini çekerdim. Gitmem gerek. | Open Subtitles | كان تركيزي مشتت دائما بالتفكير في الأولاد. لابد أن أذهب. |
| Hepsi kullanıldı. Lütfen, Gitmem gerek. | Open Subtitles | تم استخدامه بالكامل أرجوكِ، لابد أن أذهب |
| Gitmem gerek Laurie. Onu eve getirmeliyim. | Open Subtitles | لابد أن أذهب يا لوري و أعيدها إلى البيت |
| Gitmem gerek. Simon'a yemek pişiriyorum. | Open Subtitles | لابد أن أذهب ، لأحضّر وجبة العشاء |
| Artık Gitmem gerek. | Open Subtitles | لابد أن أذهب الآن |
| Katılın ve tadını çıkarın, ama ben özür dilerim. gitmem lazım. | Open Subtitles | ابقى وتناول بعضا منه لكن اعذرني, لابد أن أذهب |
| Eve gitmem lazım. Yani evde yiyeceğim. | Open Subtitles | لذلك لابد أن أذهب إلي البيت حقا وأتعشي مع عائلتي |
| Gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | أسمعي .. لابد أن أذهب .. |
| Sanırım şimdi Gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | لابد أن أذهب الآن |
| Oraya Gidip, kasetleri alıp, kimlik teşhisinde bulunman için buraya getirmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | لابد أن أذهب إلى هناك وأحضر الأشرطة وأعود بهم إلى هنا كي تتعرفي عليهم |
| - Kapatmalıyım, anne. | Open Subtitles | لابد أن أذهب يا أمي |
| Dinle, Kapatmam lazım. | Open Subtitles | إسمع، لابد أن أذهب. |