| Bu taslağın içinde bir şeyler olmalı, onların bu filmi yapmalarını istemelerini sağlayacak, küçük bir ölçü olsa bile. | Open Subtitles | في هذا المشروع , لابد أن يكون هناك شيء سيجعلهم يريدون القيام بهذا الفيلم حتى لو كان في جدول |
| Bu durumu düzeltebilmesi için yapabileceği bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك شيء انه يستطيع أن يعمل هذا |
| Size teklif edebileceğim ve zamanınıza değecek bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك شيء يمكن أن أعرضه عليك ما يساوي وقتك |
| Burası çıkmaz sokak olamaz. Orada bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لايمكن أن تكون هذه نهاية ميته لابد أن يكون هناك شيء هنا |
| Bunun içinde Croatoan'un Duke'ün üzerindeki etkisini kaldırabilecek bir şey olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك شيء هنا يمكننا من ان نحطم سيطرة كروتون على ديوك |
| Ama söyleyebileceğin bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لكن لابد أن يكون هناك شيء ،تستطيع أن تقوله |
| Sam, yapabileceğimiz bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | أوه ، سام ، لابد أن يكون هناك شيء يمكننا فعله. |
| Biliyorum, ama bakabileceğimiz bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | أنا أعلم, لكن لابد أن يكون هناك شيء يُمكِننا النظر إليه |
| Yapabileceğim bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك شيء أستطيع فعله. |
| Yapabileceğimiz bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | هيا، لابد أن يكون هناك شيء يمكننا عمله. |
| Öyleyse sende özel bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك شيء بالتأكيد عنك أوه، أنت تمدحيني! |
| - bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | - لا - لابد أن يكون هناك شيء ما |
| Yapabileceğim bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | هيا، لابد أن يكون هناك شيء |
| bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك شيء |
| Daha kolay bir şey olmalı ya... deneyebileceğim. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك شيء أسهل أنا يمكن أَن... أنايمكنأَن أحاول بالتأكيد |
| Başka bir şey olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك شيء آخر |