| Biliyorum.Eğer sen gelmek istemiyorsan, kalabilirsin. | Open Subtitles | انا اعلم ,اذا كنت لاترغبين بالمجئ تستطيعين البقاء |
| Eğer burada olmak istemiyorsan, şimdi söyle. | Open Subtitles | إذا لاترغبين بالعمل هنا، أخبريني بذلك، الآن |
| Eğer gitmemi ya da yakalanmamı istemiyorsan acilen ona ödeme yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | إذا كنتِ لاترغبين في رحيلي أو القبض علي فيجب أن ندفع له المال فوراً |
| Eğer bunun komutanın Binbaşı Velasquez'e gitmesini istemiyorsan sana adamlarıma istediklerini vermeni öneririm. | Open Subtitles | اذا لاترغبين بتمرير الامر الى قائدك الميجر فيلاسكوز أقترح أن تمنحي الشباب كل شيئ يحتاجوه |
| Elimden bir şey gelmeyeceğini söyledim. Görüşmek istemiyorsan görüşmezsin. | Open Subtitles | أخبرته أنه ليس بإمكاني فعل شيء إن كنت لاترغبين بالتواصل معه فهذا الأمر عائد اليك |
| Eğer bebeğin olmasını istemiyorsan, yapma. | Open Subtitles | إن كنت لاترغبين في الإنجاب يا (كارلا) فلا تفعلي |