| 12 adımlık bir program var. Seni bir toplantıya götürebilirim. | Open Subtitles | برنامج علاجي من اثنتي عشرة خطوة يمكنني اصطحابك لاجتماع للمدمنين |
| Bay Burns'e pusu kurmak amaçlı şehirdeki toplantıya katılmıştım. | Open Subtitles | بالفعل ذهبت لاجتماع البلدة بقصد إعداد كمين للسيد برنز |
| - Bunu ben hallederim. - Neden sen veli toplantısına gitmiyorsun? | Open Subtitles | أنا مسيطر على الوضع, حسناً لم لا تذهب لاجتماع المعلمين ذاك؟ |
| Bir kaç ay önce destek grup toplantısına gittin ve nedenini bilmiyorum. | Open Subtitles | منذ عدة شهور أنت ذهبت لاجتماع مجموعة دعم و لا أعرف لماذا |
| - Sadece milleti toplantı için bir araya getir ve neşelen. | Open Subtitles | فقط جمّع الجميع لاجتماع الموظفين و كن سعيد لقد تم ذلك |
| Lafı açılmışken, 30 saniye sonra müstakbel üvey canavarının ofisinde toplantı var. | Open Subtitles | وحشة ابيك المستقبلية استدعتنا لاجتماع بعد 30 ثانية لهذا نسلك هذا الطريق |
| Bu Barzini toplantısı teklifini sana kim getirirse, hain odur. | Open Subtitles | و الأن اسمع , أى كان من يقصدك لاجتماع بارزينى هذا فهو الخائن |
| Belki de hastane avukatıyla oturup kariyerinin tartışılacağı bir toplantıya katılmak zorunda kalacağından korktu. | Open Subtitles | ربما لأنني كنت خائفاً من أن يتم استدعائي لاجتماع فيه محاميون المشافي قادمون لانهاء حياتي المهنية |
| Hep bir toplantıya falan gidiyorlardır. | Open Subtitles | دائما يبدون و كأنهم ذاهبون لاجتماع او شيئا من هذا. |
| Hep bir toplantıya falan gidiyorlardır. | Open Subtitles | دائما يبدون و كأنهم ذاهبون لاجتماع او شيئا من هذا. |
| Bu gece bu toplantıya katılmalıyım ve Javon'u yanıma alamam. | Open Subtitles | ساذهب لاجتماع تلك الليلة ولا يمكنني اخذ جوفان معي |
| İki:, Piyasa sıradaki federal rezerv toplantısına nasıl tepki verecek? | Open Subtitles | ثانياً، كيف سيكون رد فعل السوق لاجتماع الاحتياطي الفدرالي التالي؟ |
| - Harika. Sierra Club toplantısına gidiyoruz. | Open Subtitles | عظيم يبدو اننا ذاهبون لاجتماع فى نادى سييرا |
| Şimdi yönetim kurulu toplantısına gitmem lazım. Onlara doğruyu söyleyeceğim. | Open Subtitles | والآن، أنا ذاهب لاجتماع الشركة سأقوم بإخبارهم بالحقيقة |
| Saat 2'deki Güvenli Konseyi toplantısına hazırlanmalıyız. | Open Subtitles | ينبغي ان نحضر لاجتماع مجلس الامن في الثانية |
| En son ne zaman bu kadar erken bir toplantı yaptı? | Open Subtitles | متى كانت اخر مرة دعا لاجتماع فى هذا الوقت المبكر ؟ |
| Baş antrenör olduğum ilk sezonlar berbattı ve birkaç yıl küstah koçluğuma katlandıktan sonra takımım, bir toplantı yapmak istedi. | TED | مواسمي الأولى كمديرة فنية كانت سيئة جداً، وبعد أن تحملوا أسلوبي الفظ في التدريب لعدة سنوات، دعاني الفريق لاجتماع. |
| Eğer izin verirseniz Halifem, Hakan'la aranızda bir toplantı ayarlayabilirim. | Open Subtitles | إذا كنت سوف تقول كلمة ، الخليفة ، سوف أرتب لاجتماع بينك وبين الخان |
| -Gelecek ayki konsey toplantısı için tahmini rakamları hazırlasak iyi olur. | Open Subtitles | الأفضل لبدأ لتقييم لاجتماع المجلس الشهر المقبل |
| Bu Barzini toplantısı teklifini sana kim getirirse, hain odur. | Open Subtitles | و الأن اسمع , أى كان من يقصدك لاجتماع بارزينى هذا فهو الخائن |
| Bir buluşma ayarladı. | Open Subtitles | إنه يرتب لاجتماع ولكن يجب أن نوقف الجيش عن ملاحقتنا |
| Fasulye, sürpriz bir şekilde, görüşme için ajansa ketçap'ı getirmiş ve herkes heyecanlanmış. | Open Subtitles | بشكل مفاجئ، رجل الفاصولياء أحضرت رجل الكاتشاب لاجتماع في الوكالة والجميع كان متحمّسًا، |