Sonra "Selam! Fotokopiyi tamir etmek için mi geldin?" dersin... | Open Subtitles | وبعد ذلك انتم هاى هل انتى هنا لاصلاح ماكينة التصوير؟ |
Sen ve arkadaşların Mildew'e gideceksiniz ve çatısını tamir edeceksiniz. | Open Subtitles | انت و اصدقائك ستعودون الى بيت ميلدو لاصلاح هذا السقف |
Kaderlerinin, yapılan hataları düzeltmek, açılan yaraları sarmak, ve bizi kendimizden korumak adına bir araya getirdiği isimsiz, sıradan görünümlü insanlara. | Open Subtitles | , الذين يعيشون بيننا , لا نعرفهم و يبدون طبيعيين الذين جمعهم القدر معاً لاصلاح و علاج و انقاذنا من أنفسنا |
Kutsal Babamız, hükümet ile ilişkileri düzeltmek için ne yapabileceğime bakmamı ister misiniz? | Open Subtitles | هل تريد أن أرى ما يمكنني القيام به لاصلاح العلاقات مع الحكومة الإيطالية؟ |
Ardından yönlendirme sistemini onarmak için 42 saatiniz olacak. | Open Subtitles | ثم سيكون معكم 42 ساعة لاصلاح نظام التوجيه فيه |
NSA düzeltme için bir süre verdi mi? Böylece onları tamamen dışarıda tutabilelim. | Open Subtitles | هل لدى وكالة الأمن القومي إطاراً زمنياً لاصلاح ذلك فيمكننا ابقائهم خارج النظام للأبد؟ |
Tamam, elektriği onarmaya gideceğim. | Open Subtitles | حسن سأذهب لاصلاح الدائرة بالاسفل |
İnsanlar dışlarını düzeltmem için bana gelmiyorlar. | Open Subtitles | الناس لا يأتون لي لاصلاح ما بخارجهم |
Evet ama düzeltmenin bir yolunu buldum. Biraz zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | أجل، لكن لدي طريقة لاصلاح الأمور أنا فقط بحاجة لبعض الوقت |
Aylar önce boruları tamir etmesi için bir Rus tutmuştu. | Open Subtitles | منذ فترة استخدمت ذلك الروسي لاصلاح الانابيب |
O zaman kapatılan jeneratörleri tamir etmek için ve çalışanları korumak için adam göndermemizi şiddetle öneriyorum. | Open Subtitles | اذن انصح بشدة ان نرسل رجال لاصلاح الموالدات ولحراسة الموالدات الباقية موافق .. |
Görüyorsun, elektriği tamir ettirmek için biraz para kazanmaya çalışıyoruz çünkü sen bize para vermiyorsun. | Open Subtitles | لاصلاح الاضواء في البار لانك لن تعطينا اي مال |
Evet. Sana tamir için bir yol gösterebilirim. | Open Subtitles | .نعم, اعتقد انني يجب ان اريك طريقة لاصلاح هذه الانابيب |
Kendisi ilçeye Ekim 2007'de bozuk eğitim sistemini düzeltmek için müfettiş olarak gönderildi. | TED | زي تم احضاره في اكتوبر ٢٠٠٧ كالمراقب الجديد لاصلاح نظام المدارس المشتت. |
Hesaplara şöyle bir baktım, bazı aksilikleri düzeltmek gerek. | Open Subtitles | ألقيت نظرة سريعة على الحسابات ونحتاج لاصلاح بعض الهفوات |
Bu geceyi düzeltmek, bir tokadan fazlasını alır. | Open Subtitles | احتاج إلى أكثر من مجرد مشبك شعر لاصلاح تلك الليلة |
Ameliyat edebilmek için direği sizden çıkarırsak hasarı onarmak için daha çok şansımız olur. | Open Subtitles | لونزعناالعمودبينمانجري الجراحةحوله, سيكون امامنا فرصة أكبر لاصلاح الضرر |
Kapakçığı onarmak için kalbini vücudundan dışarı çıkarmaları gerekmiş ama işlem çok iyi geçmiş. | Open Subtitles | لقد اضطروا لإخراج قلبها خارج جسدها لاصلاح الصمام، ولكن العماية جرت بشكل سلس. |
En çok endişelendiğim Metatron'un her şeyi düzeltme yolu olduğu. | Open Subtitles | مايقلقني حتى الان ان ميتاترون هو المفتاح لاصلاح كل شئ خاطئ |
Kendi kendimizi onarmaya programlıyız. | Open Subtitles | نحن مبرمجون لاصلاح أنفسنا |
Bu karmaşıklığı düzeltmem için inancımı ateşleyen sensin. | Open Subtitles | ثقتى بك هى ما تدفعنى لاصلاح تلك الفوضى |
O ilişkileri düzeltmenin bir yolu yok artık. | Open Subtitles | لا توجد لديك طريقة على الاطلاق لاصلاح تلك العلاقات |
Eğer orda geçit bulursak ve evi çevirirsek, geminin tamiri için gerekli parçaları alabiliriz. | Open Subtitles | وإذا كان لنا بوابة منزل يمكن من هناك ، يمكننا الحصول على ما نحتاج لاصلاح السفينة |
Tamiratın zamanı mı şimdi? | Open Subtitles | هل لدينا وقت لاصلاح تليفونات الغرباء؟ |