| - Tabi ki. Ofisimde buluşalım. | Open Subtitles | لاقيني في مكتبي، امنحيني دقيقتين للتملّص |
| Ne tuhaf... 18 dakikan kaldı. Ofisinde yalnız buluşalım. | Open Subtitles | مفارقة , بقيت لديك 18 دقيقة لاقيني في مكتبك |
| 11:40, üniversitede ofisimde buluşalım. | Open Subtitles | لاقيني في الساعة 11.40 في مكتبي في الجامعة |
| Kimse ikimizin beraber çıktığını görmek zorunda değil. Benimle dışarıda buluş. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن يعرف أحد أننا سنغادر معاً، لاقيني هناك |
| Benimle on dakika sonra ofisinde buluş, Jack. 11:40. Geç kalma sakın. | Open Subtitles | لاقيني في مكتبك خلال عشر دقائق الساعة 11.40 , لا تتأخر |
| Öğlen, sınırdaki markette buluşalım. | Open Subtitles | لاقيني بعد ظهر اليوم عند الحدود في المركز التجاري عند المخرج |
| Yarışmadan sonra sahanın orada buluşalım. Günlüğünüde getir. | Open Subtitles | لاقيني في ملعب تايرن الليلة بعد المسابقة، أحضر المذكرات |
| "Saat 10'da Red Rose Moteli 8 Numarada buluşalım" | Open Subtitles | لاقيني عند نزل الوردة الحمراء,الغرفة 8, الساعة 10 صباحا |
| Bir saat içinde Café Diplomatico'da buluşalım. | Open Subtitles | لاقيني بعد ساعة في مقهى دبلوماتيكا |
| "Yeni bir şüphelimiz var hemen buluşalım." | Open Subtitles | " لدينا مشـتبه جديد لاقيني في هذا العنوان " |
| Ofisimde buluşalım, tamam mı? | Open Subtitles | لاقيني في مكتبي |
| Seninle As ve La'nın köşesinde buluşalım. | Open Subtitles | لاقيني عند زاوية كلمة أبداً |
| Otel lobisinde buluşalım. | Open Subtitles | لاقيني في بهو الفندق |
| İki saat sonra evde buluşalım. | Open Subtitles | لاقيني بالمنزل بعد ساعتين. |
| Seninle otoparkta buluşalım. | Open Subtitles | لاقيني عند المرآب |
| Bir sonraki oturumun başlamasına yarım saat var. Benimle buluş, birlikte özel ofisime çıkarız. | Open Subtitles | لدي نصف ساعة قبل بدء الجلسة التاليه لاقيني الآن وسنصعد لمكتبي الخاص معاً |
| Işıklar kapanınca benimle Temizleyici'de buluş. | Open Subtitles | "لاقيني عند ''المدمّر'' بعد انطفاء الأضواء. |
| Benimle köprüde buluş. Seni ailene götüreceğim. | Open Subtitles | لاقيني على الجسر سآخذك إلى والديك |
| Atımı al ve benimle orada buluş. | Open Subtitles | اخرج حصاني من الاسطبل و لاقيني هناك. |
| Benimle buluş, James'i de getir. | Open Subtitles | . انت لاقيني فحسب , و احضري جيمس معك |
| "Buluşacağımız yer." Mantıklı yalnızca iki yer var. | Open Subtitles | ... لاقيني من فضلك في فقط 2 امكنة قد يكونو منطقيين |