| Oğlumuza sorar mısın, kızları Lakshmi, Londra'dan sadece Raj'la görüşmek için gelen Bay ve Bayan Cheldry'ye ne cevap vereceğiz? | Open Subtitles | إسأل ابننا ما الذي ينبغي أن نقوله للسيد و السيدة تشلدري حيث ستسافر ابنتهما لاكشمي من لندن من أجل أن تلتقي به و تراه |
| Belli ki, Padma Lakshmi ve Salman Rüştü kaldıkları sırada ayrılmışlar. | Open Subtitles | على ما يبدو، أن بادما لاكشمي وسلمان رشدي قد انفصلوا خلال فترة إقامتهم |
| Lakshmi beni içeri alırken bile inanılmaz yoğun çalıştı ve bunu yapabilmek için diğer herşeyi bir kenara bıraktı böyle zamanlarda biraz dirençliyimdir ve bu hafta boyunca çok heyecanlıydım. | TED | ت. د. : لاكشمي عمل بصعوبة لا تصدق، حتى في دعوتي، فعلت كل شئ لوحدها لتجعل هذا يحدث كنت معارضا في بعض الاحيان، وكنت ايضا عصبيا هذا الاسبوع. |
| Evet. Lakshmi midesine kelepçe taktırdı. | Open Subtitles | أجل, فقد قامت لاكشمي بعملية ربط للمعدة |
| Söyle bana, Laxmi. benim çocuğum değilse, kimin o zaman? | Open Subtitles | اخبريني,لاكشمي اذا لم يكن ابني,اذاً, من يكون؟ |
| Çoktan Padma Lakshmi* ile konuştum bile. | Open Subtitles | يمكننا تحسينه لقد تكلّمت مع (بادما لاكشمي) |
| Kardeşim, Dang humması Lakshmi, elektrikle idam edildi. | Open Subtitles | أختاه، (دنج لاكشمي) أصيبت بصدمة كهربية وماتت |
| O Lakshmi ve Tanrı'larımızda biridir. | Open Subtitles | تلك هي " لاكشمي " و هي واحدة من ألِهتنا |
| Eski mahallemizde Lakshmi'yi ısırmışlardı. | Open Subtitles | لاكشمي عُضّت في الحي القديم |
| Sense Lakshmi'ye gayet güzel katılmışsın. | Open Subtitles | يمكنني القول أنّك هائم بالصالحة (لاكشمي). |
| Lakshmi hayatının büyük bölümünü Janet diye bir kız olarak geçirmiş. | Open Subtitles | عاشت (لاكشمي) معظم حياتها واسمها كان (جانيت). |
| Beni bu kadar sıkma, Anne Lakshmi. | Open Subtitles | لا تتشدّدي عليّ أيّتها الصالحة (لاكشمي). |
| Lakshmi, umarım bana iyi haberlerin vardır. | Open Subtitles | "لاكشمي)، أتمنّى أن يكون عندكِ) بعض الأخبار السّارة لي." |
| Babam hisse kontrolü yaparken ekranda Lakshmi'yi döndürürdü. | Open Subtitles | عندما كان يتداول الأسهم بالبورصة كان يوجّه تمثال الإلهة (لاكشمي) إلى الشاشة مباشرةً |
| Lakshmi sana telefon bağlamamanı söyledim. | Open Subtitles | (لاكشمي)، قلت لكِ ألّا تحولي أيّ مكالمة إلى هنا |
| Washington, NPR Haber'den Ben Lakshmi Singh. | Open Subtitles | من أخبار "ان.بي.آر" في واشنطن معكم (لاكشمي سين). |
| Tanrıça Lakshmi'nin bir resmini istemiştin. Durga için bir sari. | Open Subtitles | و صورة للإلهه (لاكشمي) كما طلبتِ |
| Lakshmi,çayla şeker ayrı olsun! | Open Subtitles | (لاكشمي)، أفصلي السكر عن الشاي |
| Laxmi bana gerçeği söyleme fırsatı vermedi programı bitirdiler. | Open Subtitles | لم يكن هناك فرصه للسيده لاكشمي لتخبره الحقيقه وهولاء انهوا البرنامج |
| Laxmi'yi de gönderdim. | Open Subtitles | انا ارسلت لاكشمي في اجازه ايضا |
| - Bunu Laxmi Teyze'ye ver. - Tamam. | Open Subtitles | أعطهذا لعمة لاكشمي - بالتأكيد - |