Zaten Smallville Lachlan Luthor'larla dolup taşmıyor. | Open Subtitles | حسناً، (سمولفيل) ليست مليئة بـ(لاكولن لوثر) |
Lachlan Luthor adında birini içeri attığınızı hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تتذكر بأنك قمت بحجز شخص اسمه (لاكولن لوثر) ؟ |
Her neyse, Lachlan avare ile tanıştı diye düşünüyoruz ve umuyorduk ki-- | Open Subtitles | على أية حال، نحن نعتقد بأن (لاكولن) قابل المتسكع، وكنا نأمل... |
Büyükbabam Lachlan'ın hep çalışkan İskoç soylularından olan müteşebbüs olduğunu söylerdin. | Open Subtitles | أنت دائماً كنت تصف جدي (لاكولن)... على أنه مقاول مواظب من... طبقة النبلاء الأسكتلندية |
Belki bana Lachlan Luthor diye birinin 1961'de Smallville'de küçük bir soygundan tutuklandığını söyleyebilirsin. | Open Subtitles | هل تشرح لي لماذا (لاكولن لوثر)... كان معتقلاً في 1961 لجريمة... تافهة في (سمولفيل) |
Bunu başına kakmak istemezdim ama Lachlan cinayet saatinde hapisteymiş. | Open Subtitles | لا أعني بأن أقلل من استعراضك... ولكن (لاكولن لوثر) كان في السجن... |
Lachlan, Louise'in öldürüldüğü sabah hapisten çıkarılmış. | Open Subtitles | (لاكولن) خرج من السجن صباح مقتل (لويز) |
Başkan Tate'in Lachlan Luthor'la anlaşma yaptığını düşünüyoruz eğer Lachlan Avare'yi öldürmek üzerine. | Open Subtitles | إن كان (لاكولن) قتل المتسكع... ، كانوا سيلصقونها في (ديكستر) |
Lachlan ile beni öldürmesi için bir anlaşma yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنك عقدت صفقة مع (لاكولن) لقتلي |
Lachlan Avare'yi öldürmeliydi. | Open Subtitles | (لاكولن) كان المفروض عليه قتل المتسكع |
Lachlan Luthor. Lex'in büyükbabası. | Open Subtitles | (لاكولن لوثر)، إنه جد (ليكس) |