| Bu balık günlerce yüzmüştür ve ölü samur gibi kokmaktadır. | Open Subtitles | وكان هذا الكلب يسبح لايام وكانت رائحته كرائحة كلب ميت. |
| Seni bulmayı umarak, günlerce suyun içinde aradım seni. | Open Subtitles | انتظرت قرب الماء كي اعلم اين سقطت ظللت ابحث لايام |
| Onu cinayet hakkında günlerce sorguladık. Bir şey bulamadık. | Open Subtitles | ولقد استجوبناها لايام عن الجريمه ولكننا لم نحصل على شىء |
| Günlerdir Palazzo Pisani 'yi gözetim altında tutuyoruz, bize söylediğin gibi. | Open Subtitles | لقد كنا نراقب بلازوبيزانى لايام كما اخبرتنا |
| Çünkü yemeğin nasıl bir tat verdiğini bilmezsin çünkü sanki Günlerdir yememiş gibi yemezsin seni kurt adam. | Open Subtitles | وأنت لاتعلم مالاذواق العذائية مثل الذئب الذي يسبب لك الالم اسفل المعدة كأنك لم تأكل لايام |
| Bizi günlerce peşinde koşturdun ama yazık ki, seni yakaladık pis melez! | Open Subtitles | لقد قدتنا لرقص دموى لايام لقد امسكنا بك ايها المهجن القذر |
| Courtney Jacobs, Shane Everett ve Alex Harrison zengin, zeki ve günlerce hayatta kalabilecek içgüdülere sahip yetişkinlerdi. | Open Subtitles | كورتني جايكوبز شين ايفريت و اليكس هاريسون كانوا في صحة جيدة بالغين اذكياء عاشوا لايام باتباع غريزتهم |
| günlerce süren işkenceler yapmıştım bir gösteri stüdyosunda. | Open Subtitles | بينما يشاهدني الجمهور عارية يمكنني البقاء متعرية لايام |
| günlerce, sadece gönüllerinin rahat etmesi için ambarlarını şehir halkıyla takas ettiler. | Open Subtitles | لايام كانوا يقايضون بضاعتهم مع أهل المدينة مقابل الأمان والمأوى |
| Ama Harry günlerce hazırlanacak, bütün büyük beden satan mağazaları gezip seksi görünebileceği, kimsenin onu çadır sanmayacağı bir gömlek arayacak. | Open Subtitles | لكن هاري سيخطط لايام ويذهب لاي سوق ضخم وكبير ليبحث عن قميص عصري, مثير |
| Muhtemelen o mektubu, bana göstermekten korktuğun için günlerce yanında gezdirdin. | Open Subtitles | يجب ان تستمع لها لايام انت خائف من اظهار ذلك اذن ؟ |
| - Rahat etmeye çalış. günlerce burada olacağız? - Ne kaçırdım? | Open Subtitles | من الافضل ان نحصل على الراحه يبدو باننا سنبقى هنا لايام ماذا فاتني؟ |
| Son ameliyattan önce, günlerce ayılıp bayıldım. | Open Subtitles | كُنت أغيب عن الوعي ومن ثم أصحى لايام عديدة |
| Zenginler, tüberkülozdan kurtulmak umuduyla günlerce seyahat edip Styria'nın şifalı sularına gelirlermiş. | Open Subtitles | لقد سافر الاثرياء لايام للراحه في مياه ستيريا الشافيه املين في العلاج من مرض السل |
| Araştırdım, çünkü günlerce kafamda yankılandı ve beni çıldırttı. | Open Subtitles | لقد بحثت عن معناها لانها ظلت تدور براسي لايام تقودني للجنون |
| Bu konu hakkında günlerce kavga ettik ama en sonunda beni her şeyin kontrolü altında oluğuna ikna etti. | Open Subtitles | اقسم لك لقد تشاجرنا حول ذلك لايام وقد اقنعتني |
| Birliklerin arasında günlerce o adamı aradım, fakat onu bir daha göremedim. | Open Subtitles | بحثت عن ذلك الشاب بين القوات لايام ولكني لم اره مجددا |
| En son geldiğinde 100$ çalmıştı ve onu Günlerdir görmüyordum, tamam mı? | Open Subtitles | فى المره الاخيره التى كانت هنا سرقت 100 دولار وانا لم اراها لايام, حسنا؟ |
| Teslimat şoförlerinin Günlerdir hasta olduğunu söyledi. | Open Subtitles | واتضح كان لديهم سائق توصيل غير مريض لايام |
| Aileden daha çok kişiyle tanışacağım için Günlerdir korkuyordum. | Open Subtitles | كانت والدة البرت دائمة الانتقاد لي كنت اقلق لايام من مقابلة أفراد العائلة |
| - Günlerdir ne yemek yiyor ne de uyuyor. | Open Subtitles | انة لم ينام او يأكل منذ لايام - اعرف هذا |