| Bütün öğleden sonrayı NTAC revirde geçirdim, ve söylediklerine göre, bende farklı olan bir şey yok. | Open Subtitles | انا قضيت كل الظهيره فى القسم الطبى للامن الوطنى وبقدر ما يقدرون ان يخبرونى لايوجد شىء مختلف بى |
| İçinde yada etrafında hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لايوجد شىء عليها أو بداخلها أو حولها أو أي شىء |
| Lanet olası çantada bir şey yok. | Open Subtitles | لايوجد شىء فى هذه الحقيبة اللعينة |
| Ama sonunda, Hiçbir şey ışıktan hızlı yol alamayacağı için, bu yolculuk süresi belli bir değerin altına indirilemez. | Open Subtitles | لكن لأنه لايوجد شىء يمكن أن يتجاوز سرعة الضوء,لذا هناك حد معين للوقت الذى نستطيع أن نوفره |
| Hiçbir şey, kimse, güneşte daha parlak ışık saçamazdı. | Open Subtitles | -من المحتمل انه لايوجد شىء او شخص يشع او يضىء اكثر من الشمس |
| Lanet bilgisayarda hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لايوجد شىء بهذا الكمبيوتر اللعين |
| Bir şeyler ima ettiğini sanıyorum, ...ama bilmelisin ki Park ile aramızda bir şey yok. | Open Subtitles | لست متأكداً لو انك تعنى أى شىء بهذا ولكن يجب أن تعلم "أنه لايوجد شىء بينى وبين "بارك |
| Yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لايوجد شىء يمكننى القيام به. |
| Burada bir şey yok. | Open Subtitles | لايوجد شىء هناك |
| Orada bir şey yok, Howard. | Open Subtitles | لايوجد شىء هناك هاوارد |
| Bunda tartışılacak bir şey yok. | Open Subtitles | لايوجد شىء سيجعلنى اغير فكرى |
| Eli, artık yapabileceğin bir şey yok. | Open Subtitles | لايوجد شىء أخر يمكنك "فعله يا "إيلاى |
| Hiçbir şey basit değildir. | Open Subtitles | . لايوجد شىء سهل |
| Hiçbir şey basit değildir. | Open Subtitles | . لايوجد شىء سهل |