| O karıya da kalmadım. Boşver. Benim kimseye ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ،و لا أحتاجها , اللعنة عليهم لست أحتاج لأحد |
| O karıya da kalmadım. Boşver. Benim kimseye ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ،و لا أحتاجها , اللعنة عليهم لست أحتاج لأحد |
| Geçmiş yok, bebeğim, buna ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا توجد صفحة في كتب التاريخ,ياحبيتي, لا أحتاجها |
| Ve ben onu istemiyorum. İhtiyacım yok. | Open Subtitles | و لعلمك ، فأنا لا أريد منك شفقة و لا أحتاجها |
| - Gerek yok. - Bırak ben halledeyim. | Open Subtitles | أنا لا أحتاجها اتركنى وأغلق الباب |
| Tavsiyen için teşekkürler ama buna ihtiyacım yok. Ben bir yetişkinim ve başımın çaresine bakabilirim. | Open Subtitles | و شكراً لك من أجل نصيحتك ، لكنني حقاً لا أحتاجها إنني ناضجة و سأعتني بأموري |
| Hayır. Başka bir lanet değil. Benim ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا، ليست لعنةً أخرى، لا أحتاجها إذ أنّي تعرّضتُ لها سابقاً |
| Ben de birazını alabileceğini düşündüm, çünkü hepsine ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لذا فكرتُ أن بأمكانك الحصول على بعض المال ، لأني لا أحتاجها كلها |
| Senden saat 7'ye istemiştim. Artık ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لقد طلبت تسليمها في السابعة، لا أحتاجها بعد الآن |
| Çünkü ona ödünç verdim. Zaten benim ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لأنني سمحت له باستعارتها وأنا لا أحتاجها على كلِّ حال |
| Ben önemsiz değilim! Hiç olmadım! Gücüne ihtiyacım yok benim! | Open Subtitles | لست نكرة ولمْ أكن يوماً نكرة والقوّة التي تملكينها لا أحتاجها |
| Bu belge bir yalan. Ona ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ،هذه الوثيقة أكذوبة لا أحتاجها |
| Onlara ihtiyacım yok. İhtiyacım olan tek şey esrar. | Open Subtitles | أنا لا أحتاجها كُل ما أريده هو المخدرات |
| Ama yeni bir karıştırıcıya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لكن رجعي الصحون الجديد لا أحتاجها |
| İşe yürüdüğüm için, ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا آتي ماشياً للعمل، لا أحتاجها |
| Hayır, yardıma ihtiyacım yok. Arkadaşımı bekliyorum. | Open Subtitles | كلا، لا أحتاجها أنا انتظر صديقي |
| - Elena, kıyafetler lütfen - Böyle iyiyim, ihtiyacım yok. | Open Subtitles | (أيلينا)، الملابسُ من فضلك - لا بأس، لا أحتاجها - |
| ihtiyacım yok. Ben gereken şey bilgidir. | Open Subtitles | لا أحتاجها لكنني بحاجة إلى معلومات |
| Zaten her gün işte görüyorum, Gerek yok. | Open Subtitles | أراها طوال اليوم في العمل لا أحتاجها |
| Sende kalsın dostum.Bana lazım değil. Tamam mı? | Open Subtitles | إحتفظ بها فحسب يارجل , انا لا أحتاجها , حسنٌ ؟ |
| Bu, hiç de ihtiyacım olmayan bir tatil. | Open Subtitles | إنها العطلة الوحيدة التي لا أحتاجها |