| Gribbs 70 yaşında ve hapishanede ölecek. Ben Bunu istemiyorum. | Open Subtitles | غريبس في السبعين من عمره وسيموت بالسجن لا أريد ذلك |
| Gribbs 70 yaşında ve hapishanede ölecek. Ben Bunu istemiyorum. | Open Subtitles | غريبس في السبعين من عمره وسيموت بالسجن لا أريد ذلك |
| ikimizin gelecegine tek basima karar verme yetisine sahip olmayi istemiyorum. istemiyorum iste. | Open Subtitles | لا أريد أن أتحمل طاقة القرار النهائي في مستقبلنا فقط لا أريد ذلك |
| Yapmak istemiyorum ama bu odadaki kimseye zarar vermeyeceğine söz verirsen sikini yalayacağım. | Open Subtitles | لا أريد ذلك لكن إن وعدت ألّا تؤذي أحداً بهذه الغرفة سألعق قضيبك |
| Barışmak için iki tarafında bunu istemesi gerekir ve ben Bunu istemiyorum. | Open Subtitles | الصلح يقتضي على أن يكونا الشريكان يريدون ذلك، وأنا لا أريد ذلك |
| Yine de masabaşı işi. Ben masabaşı işi istemiyorum. | Open Subtitles | لكنها لا تزال وظيفة مكاتب أنا لا أريد ذلك النوع من الوظائف |
| Ben de Gitmek istemiyorum ama yazın sonunda tekrar kavuşacağız nasıl olsa. | Open Subtitles | لا أريد ذلك و لكنا سنلتقى مرة أخرى حين ينتهى الصيف |
| Bu çiçeklerin hiçbirini sevmiyorum. Lütfen, istemiyorum. | Open Subtitles | لا أحب كل هذه الزهور أرجوك ، لا أريد ذلك |
| Bunları halledebileceğimizi söylüyor ama ben istemiyorum. | Open Subtitles | إنه يقول أنه يمكننا حل مشاكلنا لكني لا أريد ذلك. |
| Burada istemiyorum. | Open Subtitles | أنها تخسر . أنا لا أريد ذلك على الجدران. |
| Mollie, bu manyağı çocukların yanında istemiyorum. | Open Subtitles | مولي، أنا لا أريد ذلك المعتوه حول الأطفال. |
| 400 doları ödemiyorum. Bu şeyi istemiyorum bile. | Open Subtitles | لن أدفع 400 دولار، لا أريد ذلك الشيء حتى |
| Hiçbir şey farz etme. O manyağı evimde görmek istemiyorum | Open Subtitles | لا تفترض أبداً، لا أريد ذلك المجنون في منزلي |
| Bunu istemiyorum! Bunu neden kabul ettiği hakkında hiç bir fikrim yok. | Open Subtitles | لا أريد ذلك ليس لدي فكرة لماذا توافقون على هذا الأمر |
| August. Tövbe etmelisin, yoksa kıyamette öleceksin ve ben Bunu istemiyorum. | Open Subtitles | عليكِ أن تتوبي وإلا ستموتين في يوم القيامة وأنا لا أريد ذلك |
| Ya da rozeti olan sevimli arkadaşının? Bunu Yapmak istemiyorum! | Open Subtitles | أو صديقك الحميم ذو الشاره ... لا أريد ذلك الآن |
| Tabii ki söylüyorum. Ama istediğim bu değil. | Open Subtitles | بالطبع أنا كذلك، لكن المشكلة هي أنني لا أريد ذلك |