| Biliyorsun evde olduğuma inanamıyorum ve bu kadar şanslı oluşuma da. | Open Subtitles | لا أصدق أني في المنزل وأني محظوظ لهذا الحد كلما أردت أن أخبرك بهذا |
| Kocaman korkutucu bir polis ile evli olduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدق أني متزوجة من ضابط شرطة ضخم ومخيف |
| İrlandalı bir cine aşık olduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | حسناً، حسناً، لا أصدق أني واقعة بحب عفريت أيرلندي صغير. |
| Bütün gün bu saçmalıktan söz ettiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | أحياناً لا أصدق أني أتكلم عن هذا الهراء طيلة اليوم |
| Meg'in suçu üstlenmesine izin verdiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أني جعلت ميج تأخذ اللوم .. أنتي محقة يا لويس .. |
| Bir kez daha suçlu olmadığıma dair kendimi savunmak zorunda kaldığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أني مضطر للدفاع عن نفسي مرة اخرى بسبب أفعال مجرم |
| Sizinle tanıştığıma inanmıyorum. Çok büyük bir hayranınızım. | Open Subtitles | رائع,لا أصدق أني أراك,انا معجبة كبيرة بك |
| Tamam. Bu riski tekrar göze aldığıma inanamıyorum ama varım. | Open Subtitles | حسناً ، لا أصدق أني أجازف بهذا مجدداً ولكني سأشترك |
| Sonunda bunun hakkında konuştuğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أني أخيرا أخوض هذه المناقشة |
| Bazı sabahlar uyundığımda, hala burada olduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | في بعض الأيام أستيقض وأنا لا أصدق أني لازلت هنا |
| 34 yaşında üç çocuk annesi olduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أني سني 34 و لدي 3 أطفال |
| Buna ortak olduğuma inanamıyorum ama sanırım o sapığı yakalamak için bir yol bulduk. | Open Subtitles | لا أصدق أني على وشك اقتراح هذا. لكني... أظن... |
| Kostümleri hazırlamak için gönüllü olduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أني تطوعت لعمل الملابس |
| Hollywood'da olduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أني في هوليود |
| Burada olduğuma inanamıyorum, pek, | Open Subtitles | لا أصدق أني هنا، تعرفين ...لا أحس |
| Sette olduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أني في مكان تصوير |
| İnanamıyorum. Bunu yapmayı kabul ettiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق هذا , لا أصدق أني وافقت على فعل هذا |
| Anca fark ettiğime inanamıyorum ama bir sosyal hizmet uzmanıyla çıkacak en iyi kişi muhtaç bir çocuk. | Open Subtitles | لا أصدق أني أدرك هذا الان. ولكن الشخص المثالى لمواعدة موظفة إجتماعية. طفل محتاج |
| Benimle böyle konuşmana izin verdiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أني تركتك تحدثيني عن هذا. |
| Burada yaşamasına izin verdiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أني تركته يعيش في الأراضي |
| Dünyadaki son dakikalarımı burada seninle geçirmek zorunda kaldığıma inanamıyorum! | Open Subtitles | أنا لا أصدق أني أضيع ما قد يكون آخر دقائق لي معك |
| Gece kaldığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أني أمضيت الليل بمسكنك |
| Stitch, benim için çalıştığına inanmıyorum adamım. Bu harika bir şey. | Open Subtitles | لا أصدق أني قابلتك يا صاح هذا رائع للغاية |
| Bu dünyadan kendimi geri çektiğime inanamıyorum - hükümet, siyaset. | Open Subtitles | لا أصدق أني وضعت نفسي بهذا المكان مع الحكومة والسياسة |
| seninle konuştuğuma inanamıyorum! | Open Subtitles | لا أصدق أني وصلت إليك |