| Anladığını sanmıyorum. Bunu bir daha yapmayacaksın. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنك تفهم لا تفعل هذا مرة ثانية |
| Evlat, günah çıkartmaktaki amacı Anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | أبني، أنا لا أعتقد أنك تفهم الغرض من الأعتراف |
| Anladığını sanmıyorum. Bana aldığı silahla vuruldu. | Open Subtitles | لا، لا أعتقد أنك تفهم لقد أطلق عليه النار من مسدس اشتراه لي |
| Buradaki amacını Anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنك تفهم الغرض الخاص بك هنا. |
| - anladığınızı sanmıyorum, binbaşı. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك تفهم رائد, الحرب وضعت أوزارها |
| Anladığını sanmıyorum. Bu acil bir durum! | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنك تفهم هذه حالة طارئة |
| Hiçbir şeyi Anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنك تفهم الكثير من أى شئ |
| Ne ürettiğini Anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك تفهم ما قمت بإنشائه. |
| Şu an besin zincirindeki yerini Anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | في هذه اللحظة أنا لا أعتقد أنك تفهم |
| Beni pek Anladığını sanmıyorum. Milan'a yaklaşma devasa bir olay. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك تفهم قصدي من الصعب التقرب من (ميلان) |
| Kahrolasıca tek bir şey Anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنك تفهم شيئا الملعون. |
| Anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك تفهم. |
| Anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك تفهم. |
| Nasıl çalıştığımızı Anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك تفهم كيف نعمل |
| Bulunduğum noktayı Anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك تفهم موقفى |
| Anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنك تفهم. |
| Anladığını sanmıyorum, Peter. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك تفهم يا بيتر |
| Anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك تفهم الأمر حقاً |
| Anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنك تفهم. |
| Affedersiniz, bayım, anladığınızı sanmıyorum. | Open Subtitles | عجباً ، أعذرني سيدي لا أعتقد أنك تفهم يا سيد |