| Ben bilmiyorum. Korkarım, geleceğin ne getireceği hakkında konuşan birçok kişi de bilmiyor. | TED | أنا لا أعلم. وكذلك، في رأيي، الآخرين الذين يتكلمون عن المستقبل، لا يعلمون. |
| Ve sizi bilmiyorum ama Windows'un içinde yaşamak beni korkutuyor. | TED | و لا أعلم بشأنكم، لكن العيش داخل نظام ويندوز يفزعني |
| Kaçınızın geçen haftaki Çin ziyaretini ya da G20 zirvesini gördüğünü bilmiyorum. | TED | لا أعلم كم منكم شاهد رحلة الصين الأسبوع الماضي و مجموعة العشرين. |
| Kaçınız izledi bilmiyorum ama gerçekten çok iyi bir film. | TED | لا أعلم كم منكم رأى الفيلم لكنه كان فيلما رائعا |
| Sizi Bilmem ama bana göre, bu fikir fazlasıyla sıkıcı. | TED | لا أعلم بشأنكم، لكن هذه الفكرة مملة للغاية بالنسبة لي. |
| Bu hayatta bir amacım olduğunu hissediyorum, o amacın ne olduğunu bilmiyorum, ama yönetim danışmanlığı olmadığından oldukça eminim." | TED | و أشعر أن لدي هدف فى الحياة ولكننى لا أعلم ما هو ولكننى متأكدة أنه ليس عملى كمستشارة إدراية |
| Daha önceki anlaşmazlığınız neydi bilmiyorum ama şimdi tüfeği de ekleyebilirsin. | Open Subtitles | لا أعلم أسباب خلافكما سابقا ولكن هناك سبب جديد : البندقية |
| Hangi gezegendeyiz, bilmiyorum ama ikimiz de buradayız nefes alıyoruz ve bilincimiz yerinde. | Open Subtitles | أنا لا أعلم على اي كوكب نحن؟ لكن الحقيقة , نحنُ كلانا هنا |
| bilmiyorum. Seni çarpan şu serseri zaten bana çok kızgın. | Open Subtitles | لا أعلم , ذاك اللص الذي طعنك غاضب مني جداً |
| Biliyorum ama David, bu berbat utanç duygusu nasıl sona erecek onu bilmiyorum. | Open Subtitles | أجل ،أعلم لكن لا أعلم كيف أتخلص من هذه المشاعر الإحراج و العار |
| Bak, ne yapacağımı bilmiyorum. Ben elimden geleni yaptım, anlıyor musun? | Open Subtitles | أنظر، لا أعلم ماذا أفعل قمت بفعل أفضل ما يمكنني، أتعلم؟ |
| Bence çok kindarsın ve bu ne zaman oldu bilmiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أنك حقود و لا أعلم متى حدث هذا |
| Bence çok kindarsın ve bu ne zaman oldu bilmiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أنك حقود و لا أعلم متى حدث هذا |
| Bu ülkenin sorunu ne bilmiyorum ama... hayatını kazanmak gitgide daha da zorlaşıyor. | Open Subtitles | أنا لا أعلم ما الذي يجري معهذاالبلد، لكنه يزداد صعوبة لكسب لقمة العيش. |
| Gerçekten nereden bulduğunu bilmiyorum... ya da neyi kanıtlamaya çalıştığını. | Open Subtitles | لا أعلم أين وجدتيه حقا أو ما اللذي تحاولين اثباته |
| Kim olduğunu, hangi şeytani gücü temsil ettiğini sanıyorsun bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم من تظنين نفسك أو أية قوّة شر تمثلين |
| Neden bilmiyorum ama bunu çaldığınız zaman insanlar direk ağlamaya başlıyor. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا بها يجعل الناس يبكون فوراً عندما يستمعوا لها. |
| Var mıydı bilmiyorum ama kıtlık yüzünden böyle bir korku vardı. | Open Subtitles | لا أعلم ان ظهر الوباء ولكن كانت هناك مخاوف بسبب المجاعة |
| Hayır, bilmiyorum. Lanet olası neden söz ettiğini bilmiyorum, Elias. | Open Subtitles | لا , لا أعلم ماذا تقصد بحق الجحيم يا الياس |
| Pasaportumla paramı aldığınıza göre başka bir yere gidebilir miyim Bilmem. | Open Subtitles | لا أعلم كيف سأذهب لمكان آخر وأنت تحمل جواز سفري وأموالي |
| Yani Ne bileyim, daha bir aydır çıkıyoruz biz değil mi? | Open Subtitles | لذا, لا أعلم, كان لدينا مواعدة لمدة شهر, أليس كذلك ؟ |
| Etrafta neden daha fazla yarı İsa yarı kedi göremiyoruz anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم لماذا هناك نصف اليسوع ونصف قطة في الأنحاء |
| Bütün bu nikâh masasında bırakılmak" konusunda ne hissetmem gerektiğinden emin değilim. | Open Subtitles | في مشهد الهجران في المذبحة , لا أعلم كيف يجب أن أشعر |
| Ne yani, insanların benim hakkımda söylediklerini bilmediğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | ماذا أتعتقد بأنني لا أعلم ما الذي يقولونه الناس عني |
| Buluşmanız. bilemiyorum. Önemli olan nereye gittiğin değil, kiminle gittiğindir. | Open Subtitles | موعدكما, لا أعلم, إنه ليس بشأن اين تذهب,بل مع من. |
| - Orada hiç bir boğa saklanamaz. - Oh, bilmiyordum. | Open Subtitles | لا أحد يمكنه الإختباء هنا لا أعلم ما المقصود بهذا |