| Sanırım birde Orso'da yemek... Hayır, Peto-- yo yo, Orso'da idi. | Open Subtitles | أعتقد أننا تناولنا العشاء في أورسو.. لا بل بيتوس لا.. أرسو |
| Hayır. herkesin iyiliği için senin ortağın içeri gelse daha iyi olurdu. | Open Subtitles | لا , بل سيكون من صالح الجميع لو ان شريكك ظهر هنا |
| - İnsanlar bu saçma gösteriyi seviyorlar. - Hayır, tam tersi. | Open Subtitles | الناس يحبون هذه البرامج التلفزيونيه الغريبه لا , بل على العكس |
| Hayır, seçilmiş kişinin, kurtarıcımızın kendini bize göstereceğine inanmaya devam ettik. | Open Subtitles | ,لا, بل مصدّقين أن المُختار ,منقذنا سيكشفُ عن نفسهِ يوماً ما |
| Hayır daha fazlasıydı. Yardım etmeme izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | لا, بل كان أكثر من هذا شكراً لسماحك لي بالمساعدة |
| Hayır, bu ritüel tamamen hekimlerin hastalarına iletmesi gereken bir mesajla ilgiliydi. | TED | لا بل كانت هذه الطقوس تدور حول رسالة واحدة والتي كان الأطباء بحاجة إلى ايصالها لمرضاهم. |
| Ama kayıp fonksiyonu yerine getirmek için değil, Hayır... Beynin kendi kendine yardım etmesi için. | TED | ليس بقصد استبدال الوظيفة المفقودة, لا بل لمساعدة الدماغ بمساعدة نفسه |
| Hayır, Güney Afrika ve insanoğlu için gerekli vizyonu düşünüyordu. İşte bu onu meşgul etti -- | TED | لا , بل كان يفكر برؤية لجنوب أفريقيا .. وللبشرية جمعاء .. هذا ما أبقاه |
| Kara Şövalyeler Hayır, Zero bize kesinlikle zarar vermeyecek. | Open Subtitles | مستحيل أن تقوم الفرسان السود لا بل زيرو لا زيرو بإيذائنـا |
| Hayır, sadece beni incitmekten dolayı acı çekmesin. | Open Subtitles | لا, بل ببساطة لا اتسبب فى معاناته من جرح مشاعرى |
| - Lynch'in kullandığı telefonu mu? - Hayır, arkadaşının. | Open Subtitles | الهاتف الذى استخدمه لينش لا, بل الذى استخدمه صديقه |
| Hayır onu korkaklığa ikna ettiğim için ve belki daha da kötüsü, o güvenilmez taraftarları yüzünden. | Open Subtitles | لا بل على جعله يفهم، ويرىبعينيهعجرفة.. وانحطاط بعض مناصريه السيئين |
| Hayır, tam tersine bu eller engin yeşil denizleri kıpkızıl yapar. | Open Subtitles | لا بل إن يدى هذه ستقلب البحار الضاجة بالمخلوقات وتجعل الأخضر أحمر قاتماً |
| Hayır, bu taraftan gideceğiz. | Open Subtitles | اعتقد ان علينا الذهاب من هذا الطريق لا ,بل سنذهب من ذلك |
| Hayır. Avlanmak, savaşmak, araba sürmek, tıraş olmak ve balık temizlemek gibi. | Open Subtitles | لا , بل الصيد وشن الحروب وقيادة السيارات والحلاقة وتنظيف السمك |
| Hayır, sen tadını çıkar, çünkü bu son gezin olacak. | Open Subtitles | لا بل استمتع أنت بالرحلة لأنها ستكون الأخيرة لك |
| Sakallı devlere karşı savaştık iki buçuk metre, Hayır üç metre belki de dört metre uzunluğundaydı. | Open Subtitles | كنا أمام زوج من الدببة طولهم 8 أقدام لا بل 10 أو 12 |
| Veya Hayır. Gecenin bir vakti bitti. | Open Subtitles | أو أنه لا, بل أستنفد أثناء الليل لأأعرف لاأعرف |
| Hayır. Avlanmak, savaşmak, araba sürmek, tıraş olmak ve balık temizlemek gibi. | Open Subtitles | لا , بل الصيد وشن الحروب وقيادة السيارات والحلاقة وتنظيف السمك |
| Hayır, harici olmayan bir anlaşma ve birjöleyi kapsıyor. | Open Subtitles | لا بل يتضمن تجاهل حقوق الملكية وأنبوبة من الكيه واي. |