Tüm zerreleri ve çerçöpü görürsün ama olup bitenleri göremezsin, değil mi? | Open Subtitles | أنت ترى كل البقع و الحماقة و لكنك لا ترى ما يحدث |
Ondan iş almaya o kadar odaklanmışsın ki gözünün önünde olan biteni görmüyorsun. | Open Subtitles | انت مركز على الحصول على عمل بسببه و لا ترى ما يحصل امامك |
Goya'nin ne kadar igrenç ve küçük düsürücü resimler sattigini Görmüyor musun? | Open Subtitles | انت لا ترى هذه القذاراة الشيطانيه والمهانه التي يبيعها جويا؟ |
Doğru olanı yapmak için o kadar endişeleniyorsun ki, bunu göremiyorsun. | Open Subtitles | قلق للغاية بشأن القيام بالشيء الصحيح، حتى أنك لا ترى الأمر |
Ticari kavgalardan oldukça uzakta: mesela bizim logolarımızı, markalarımızı yada isimlerimizi göremezsiniz, ve bu yüzden de herşeye fiziksel olarak tetiktesinizdir. | TED | إنها هادئة وخالية من الثقافة التجارية لا ترى فيها الشعارات والعلامات والتجارية والأسماء لذلك تتنبه للأشياء مادياً |
- Kraliyet tahtırevanı yandı ama sen tek bir ceset görmedin. | Open Subtitles | الحَمًالة الملكية أُحرقت ولكنك لا ترى الجثث. |
Her şey Robbie Mueller ile alakalı. Bunu göremiyor musun? | Open Subtitles | لا ترى هذا لديه كل شيء لتفعل مع روبي مولر؟ |
Olan biteni böyle görmezsin ya. | Open Subtitles | أنت لا ترى أشياء من هذا القبيل، كما تعلم. |
Baba, senin gördüğünü ben göremem. Benim gördüğümü de sen göremezsin. | Open Subtitles | أبي، أنا لا أرى ما تراه أنت و أنت لا ترى ما أراه أنا |
Buralarda kertenkelelerden başka hiçbir şey göremezsin. | Open Subtitles | لكنك لا ترى شيئاً هنا باستثناء هؤلاء الحمقى |
Öncelikle bir mülteci görmüyorsun, öncelikle bir kadın görmüyorsun ve öncelikle engelli birini görmüyorsun. | TED | لا ترى لاجئًا أولًا و لا ترى امرأة أولًا و لا ترى شخص ذو إعاقة أولًا. |
Saçma sapan halüsinasyonlarında bunlardan başkasını görmüyorsun! Geçti artık, anneciğim. | Open Subtitles | أنت لا ترى أيّ شيء في هلوستك السخيفة لقد انتهى كلّ شيء, يا أمّي |
Dünyanın içine nasıl sıçıyorlar, Görmüyor musun? | Open Subtitles | لا ترى كيف العالم أصبح فوضوي وهذا شكل من أشكال الجنون. |
Kurt, sana deli gibi aşık, Görmüyor musun? | Open Subtitles | كورت هو واضح لا يزال في الحب معك، وكنت لا ترى ذلك؟ |
-Ağaçlara bakmaktan ormanı göremiyorsun. - İşiyor mu? | Open Subtitles | أنت لا ترى جوهر الأمر لتدقيقك فى التفاصيل |
At gözlüğü takıyorsun. Olan biteni göremiyorsun. | Open Subtitles | لقد اصبت بالعمى و لا ترى الامور بشكل واضح |
Dağların yamacına yazılı denklemler göremezsiniz. | TED | فإنك لا ترى أسئلة متعرجة على جوانب الجبال |
- Charlotte Richards'ı bugün duruşma salonundayken görmedin. | Open Subtitles | كنت لا ترى شارلوت ريتشاردز في المحكمة اليوم. |
Gözünün önünde olanları göremiyor olman seni ne akılsız ne de cahil yapar, sadece insan olduğunu gösterir. | TED | إذا كنت لا ترى ما هو أمامك، فأنت لست غبياً ولا جاهلاً، بل أنت إنسان. |
Etrafına bakarsın, ya görürsün ya da görmezsin. Ben görmüyorum. | Open Subtitles | عندما تنظر حولك اما أن ترى او لا ترى, و انا لا اري |
Göz geleceği görmez. Sadece şimdinin ve geçmişin gerçekliğini görür. | Open Subtitles | العين لا ترى المستقبل , فقط حقيقة الآن وقبل ذلك |
Sinirlerindeki hasar yüzünden karınız göremez veya hiçbir şey hissedemez. | Open Subtitles | بسبب تلف أعصابها زوجتك لا ترى ولا تشعر بأي شيء |
Fakat kullanıcı olarak siz bunu görmezsiniz çünkü sizin gördüğünüz nerede geliştirildiği değil sadece o şirketin ismidir. | TED | لكن وبالطبع، كمستخدم نهائي، فأنت لا ترى هذا لأنك لا ترى سوى إسم الشركة، وليس إسم المكان حيث تم تطويره. |
Sen şimdi gerçekten bana figürsel çizimle, yazılama arasındaki farkı görmediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | أنت تقول لي بصراحة أنك لا ترى الفرق بين رسمة رمزية وبين علامة؟ |
Senin çizginin sonu geldi. Bunu Anlamıyor musun? | Open Subtitles | لقد انتهى خطك وانت لا ترى هذا. |
Teyit için tekrarlıyorum cinayet gecesi kayıt tutulmadı ve siz de orada olmadığınız için bir kamyonet ya da araba hırsızı görmediniz. | Open Subtitles | إذا أنا واضحة لا يوجد أي تسجيل لليلة القتل و لم تكن هناك لترى أو لا ترى |
Neden çabuk muamele kuponu var mı diye bir bakmıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا ترى لو كان لديهم كوبون هنا للعلاج بالصدمات الكهربائية؟ |