| - Kaç. Güven bana. O insanlarla iş yapmak istemezsin. | Open Subtitles | ثق بي أنت لا تريد أن تتعامل مع هؤلاء الناس |
| Ama Fett'e zarar vermek istemezsin çünkü adamım bunun geri dönüşü yok. | Open Subtitles | ولكنك لا تريد أن تؤذي فيت لأنه يا رجل لن تعيش بعدها |
| Yani annemle yaşamam için beni tehdit ettiğini onun bilmesini istemiyorsun. | Open Subtitles | هل لا تريد أن تعرف أمى أنك تبتزنى للعيش معها ؟ |
| Şimdi, tanıklık yapmaya devam etmek istiyor musunuz istemiyor musunuz, Bay Young? | Open Subtitles | الأن ، هل تريد أم لا تريد أن تستكمل أستجواب السيد ينج؟ |
| Pekala beyler, ben çoştuğum zaman doruğa çıktığım an kimsenin gevşemesini istemiyorum. | Open Subtitles | حسنا، أيها السادة، أنا الوقت الأكثر الرئيسية م مباشرة لإخراج واحد أنا لا تريد أن تفقد. |
| Hayatımda olmak istemiyorsan 2 seçeneğin var. Ya taşınırsın ya da zili çalarsın! | Open Subtitles | إذا لا تريد أن تكون في حياتي لديكَ خيارين, إنتقل, أو إقرع الجرس. |
| Hayır, bunu yapmak istemezsin, çünkü bu çok ciddi dertler açar başına,kardeş. | Open Subtitles | أنت لا تريد أن تفعل ذلك لأن ذلك سيتسبب في مشكلة حقيقية |
| Güven bana bu adamın, sen yalnızken buraya gelmesini istemezsin. | Open Subtitles | لا تريد أن يأتي هذا الرجل إلى هنا وانت بمفردك |
| - İhtiyar bir editör olarak masana zincirlenmek istemezsin, değil mi? | Open Subtitles | تظني؟ لا تريد أن تكون مُقيّد بمكتبك ككاتب عجوز، أليس كذلك؟ |
| Kedi yüzmenin birden fazla yolu var ve kedi olmak hiç istemezsin. | Open Subtitles | هناك أكثر من طريقة لأكمال العمل وانت لا تريد أن تكمل العمل |
| - ...ve inan bana, sen bunu istemezsin. - Sorun nedir? | Open Subtitles | صدقني بأنك لا تريد أن تكون هذا الشخص ما الذي يحصل؟ |
| Benim buz pateniyle yaptığım gibi, her şeyi kenara atmak istemezsin. | Open Subtitles | لا تريد أن يذهب هذا سدًا كما فعلت في مهنة التزلج |
| Madem lakap takılmasını istemiyorsun sen de öyle görünme o zaman. | Open Subtitles | إنّ كنتَ لا تريد أن نطلق عليك أسماءً، لا تبدو كذلك. |
| Evet, biliyorum,şu vızıldayan aletinin, elektriğinin kesilmesini istemiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | نعم, بالطبع, فأنت لا تريد أن تدق صفارة الإنذار, صحيح؟ |
| Çalışmak istemiyorsun diye neden diğerlerini de işe yaramaz olmaya teşvik ediyorsun? | Open Subtitles | لو أنك لا تريد أن تعمل لماذا تشجع الآخرين على عدم الاستفادة |
| Bir daha ikimizle de konuşmak istemiyor. Ama o iyi. | Open Subtitles | لا تريد أن تتحدث إلى أحد منا مجدداً لكنها بخير |
| Pekala, o benim kız arkadaşımdı ve artık benimle beraber olmak istemiyor. | Open Subtitles | لقد كانت صديقتي أعتقد أنها لا تريد أن تكون برفقتي بعد الآن |
| 19 yaşındaki bir genç kız neden öleceğinin açıklamasını duymak istemiyor. | Open Subtitles | فتاة بالتاسعة عشرة لا تريد أن تعرف أروع تفسير لسبب موتها |
| - Bunu duymak istemiyorum. - Öyle mi? | Open Subtitles | لا أريد أن أسمع أى شكوى لا تريد أن تسمع أى شكوى ؟ |
| Bunun senin de başına gelmesini istemiyorsan... parayı verirsin. | Open Subtitles | ، أنت لا تريد أن يحدث هذا لك أعطنى المال ، حسنا ً |
| Sen büyük klitorisi olan bir kadınla olmak istemez misin? | Open Subtitles | أنت لا تريد أن تكون مع فتاه ذات شهوه مفرطه |
| Madem o kadar gitmek istiyorsun, ...bize bir iyilik yap ve git! | Open Subtitles | إذًا ، إذا كنت لا تريد أن تتأذى أسدي لنا خدمة وانصرف |
| Gözlerin seninle oyun oynuyor, görmek istemediğin şeyler görmeni sağlıyor. | Open Subtitles | لأن عيونك تخدعك أنت ترى أشياءا لا تريد أن تراها |
| - Kalk o zaman. - Konuşmak istemediğine emin misin? | Open Subtitles | دعنا نذهب انت متأكدا من أنك لا تريد أن تتحدث؟ |
| Onun için, bir kez dang humması olmak istemezsiniz ama tekrar yakalanmayı kattiyen istemezsiniz. | TED | إذن فأنت لا تريد أن تلتقط حمى الضنك مرة وبالتأكيد لا تريد أن تلتقطها أكثر من مرة. |
| Şirket burada kötü adam olmak istemedi. | TED | الآن، شركة المرافق لا تريد أن تكون الشخص السيء هنا. |