| Buraya konuşmak için çağırdın, şimdi de konuşmak istemiyor musun? | Open Subtitles | لقد طلبتني هنا لكي تتحدث والآن لا تريد التحدث ؟ | 
| Göğüslerini ve babasının göğüsleriyle ilgili beyanlarını konuşmak istemiyor. | Open Subtitles | هي لا تريد التحدث عن ثدييها أو تعلقيات أبيها عن ثدييها | 
| Onu duydun Skinny. konuşmak istemiyor. | Open Subtitles | هيه ، كنت استمع اليها ، وقالت انها لا تريد التحدث. | 
| - Konuşmak istemiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تريد التحدث في ذلك الشأن، أليس كذلك ؟ | 
| Babam hakkında konuşmuyorsun. Bu konu hakkında da konuşmayacaksın. | Open Subtitles | لأنك لا تريد التحدث عن أبي, ولا تريد التحدث عن هذا | 
| Sınavın hakkında konuşmak istemiyorsan, ben de rüyalarım hakkında konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | , إذا كنت لا تريد التحدث عن الاختبار إذاً أنا لا أريد التحدث عن أحلامي | 
| Üstelik bu konuda bana güven, patronumla konuşmayı hiç istemezsin. | Open Subtitles | أنتَ لا تريد التحدث مع قائدي | 
| Bianca, seninle konuşmak istemiyor, ve bence haklı. | Open Subtitles | بيانكا إنها لا تريد التحدث إليك وأنا لا ألومها | 
| Dedim ki seninle konuşmak istemiyor, şişko, terli pislik. | Open Subtitles | .قلت. أنها لا تريد التحدث إليك أيها السمين الأحمق | 
| Biliyorum ama benimle konuşmak istemiyor. Hayır, seni seviyor. | Open Subtitles | أنا أعرف , لكني أقول لك انها لا تريد التحدث الي | 
| - Benimle konuşmak istemiyor. | Open Subtitles | أنا أعرف , لكني أقول لك انها لا تريد التحدث الي | 
| konuşmak istemiyor olabilirsin ama konuşacağız. | Open Subtitles | لعلك لا تريد التحدث بشأنه، لكننا سنناقشه | 
| Benimle konuşmak istemiyor ve sevgisi satılık. | Open Subtitles | إنها لا تريد التحدث معي وحبها كان على التخفيضات | 
| Amerikalı olduğunu sanıyor. İspanyolca konuşmak istemiyor. | Open Subtitles | تظنّ نفسها أمريكية لا تريد التحدث بالاسبانية | 
| Şu an konuşmak istemiyor olabilirsin, bunu anlıyorum ama fikrini değiştirirsen herhangi bir şey hakkında konuşmak istersen... yani her şey olabilir, ben buralardayım. | Open Subtitles | ربما لا تريد التحدث الآن وأتفهم هذا, ولكن إذا غيرت رأيك وأردت التحدث عن أي شيء إطلاقاً, مهما كان ما تريده | 
| Tamam. Bu konuda, bir yetişkin gibi Konuşmak istemiyorsun. | Open Subtitles | حسناً، لا تريد التحدث بشأن هذا كالراشدين | 
| Konuşmak istemiyorsun, biliyorum ama telefonun yerine benimle oynamak isteyebileceğini düşündüm. | Open Subtitles | اسمع، أعرف أنك لا تريد التحدث ولكن رأيت أنه سيكون من الممتع أكثر أن تلعب معي بدلاً من هاتفك | 
| Çok karışık ya da hakkında Konuşmak istemiyorsun? | Open Subtitles | انها معقدة او انتِ لا تريد التحدث عنها ؟ | 
| Niye benimle konuşmuyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تريد التحدث معي؟ | 
| Beyefendi arkadaşımla konuşmak istemiyorsan, hayır. | Open Subtitles | إلا إذا كنت لا تريد التحدث مع صديقي الرجل المحترم | 
| Üstelik bu konuda bana güven, patronumla konuşmayı hiç istemezsin. | Open Subtitles | أنتَ لا تريد التحدث مع قائدي | 
| Yani ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok... ve benimle konuşmuyor. | Open Subtitles | أعنى بأنه لا فكرة لدى بماذا يحدث وهى لا تريد التحدث | 
| Aslında bunu konuşmak istemiyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | أنت فعلاً لا تريد التحدث اليها أليس كذلك ؟ | 
| konuşmak istemediğini söyledi, salak. | Open Subtitles | قالت أنّها لا تريد التحدث عن الأمر أيّها الأحمق. |