"لا تعتقد" - Traduction Arabe en Turc

• düşünmüyorsun
• düşünmüyor
• sanıyorsun
• sanma
• düşünme
• Sence
• inanmıyorsun
• düşünüyorsun
• inanmıyorsunuz
• düşünmüyorsunuz
• inanmıyor
• düşünmeyin
• düşünüyor olamazsın

- Belki de biliyordur. - Gerçekten böyle düşünmüyorsun ya?
ربما يكون لا تعتقد ذلك حقاً , أليس كذلك ؟

Sen Seçilmiş Kişi olduğunu düşünmüyorsun, Unutulmuş Kişi olduğunu düşünüyorsun.
إنك لا تعتقد بأنك، المُختار و لكنك تعتقد بأنك، المَنسي

Ailesi geri döneceğini düşünmüyor ama karısı her gün kliniğini temizliyor.
عائلته لا تعتقد أنه سيعود ولكن زوجته تنظف عيادته كل يوم

Sana bir şans vermeye, kurulu kim ikna etti sanıyorsun?
لا تعتقد أنني قد حصلت على الدعم لكي أراهن عليك

Beni bir numaraya koyduğun için ağzının suyunu akıtarak ondan bahsedebileceğini sanma.
لا تعتقد انكه يمكنك ان يسيل لعلابك عليها لانك تعتبرني رقم 1.

Küçük sırrının ne olduğunu bulmayı bıraktığımı bir an bile düşünme.
لا تعتقد للحظه أني سأتخلى عن إكتشاف ما هو سرك الصغير

Tamam, öyle de, belirli bi günde, bu yoldan Sence kaç kişi geçiyordur?
نعم. ولكن كم من الناس لا تعتقد ينزل هذا الطريق في يوم معين؟

Bunun bir uzaylı olduğuna gerçekten inanmıyorsun değil mi?
بامانة انت لا تعتقد ان هذا نوع من انواع المخلوقات الخارجية؟

Yani Sen kendini önceden tahmin edilebilir biri olarak düşünmüyorsun?
أنت لا تعتقد بأنك من النوع الذي يسهل التنبؤ به؟

Burada yediği bir şeyin onu zehirlediğni düşünmüyorsun değil mi?
لا تعتقد أن شيئاً ما تناوله هنا جعله مريضاً ؟

Thor'un gerçekten Toothless yüzünden kızgın olduğunu düşünmüyorsun, değil mi?
أنت لا تعتقد حقاَ أن ثور غاضب بسبب تـــوثلث,ألســــت كــذلك؟

Gizli törenlerini görmemize izin vermelerinin garip olduğunu düşünmüyor musun?
لا تعتقد أن ذلك غريب أن يدعونا نرى طقوسهم المقدسة؟

Ama sormam lazım, bu masaya oturtunuz ve bu insanlara aile diyorsunuz ama kızınızın Lena ile evlenme hakkı olduğunu düşünmüyor musunuz?
ولكن عليا أن اسألك بجلوسك على هذه المائدة ومنادتك لهم بعائلة ولكنك لا تعتقد أن ابنتك ليس لديها الحق في الزواج بلينا؟

Peki bunun insanları susturacağını mı sanıyorsun?
حسناً ، أنت لا تعتقد أن هذا يمنع الناس من الكلام ، أليس كذلك ؟

Ama daha önce olanları unuttuğumu sanma sakın.
ولكن لا تعتقد أنني نسيت ما حدث في بداية هذا المساء

Ama sakın bunu desteklememin o çocuklardan başka sebebi olduğunu düşünme.
لكن لا تعتقد بأنّ مساعدتي ستكون كبيرة لحد واسع, بل تقتصر على أمر الفتية فقط

# Sence de ben, herşeye # sahip olan kız değil miyim?
و لا تعتقد أني تلك الفتاة. الفتاة التي عندها كل شيء.

Zaten uçacağına inanmıyorsun.
بالإضافة لذلك , لا تعتقد أن ذلك الشيء سيطير على أي حال

Gerçekten bunu yapmana izin vereceklerini mi düşünüyorsun? Beni öldürürsen, bunu yanına bırakmazlar.
إنك لا تعتقد حقا أنهم سيتركونك تفعل ذلك إن قتلتني، لن يتركوك وشأنك

Dördümüzün koca kalabalığı tutacağına inanmıyorsunuz, değil mi?
أنت لا تعتقد بأننا أربعتنا نستطيع أن نصمد بوجه الرائد ورجاله، أليس كذلك؟

Benim bu işle bir ilgim olduğunu düşünmüyorsunuz değil mi?
انت لا تعتقد انى لى دخل بهذا العمل، أليس كذلك؟

Tek bir yerde yaşamaya inanmıyor musunuz, Bay Quick? Ailem taşındı.
انت لا تعتقد بالعيش في مكان واحد يا سيد كويك ؟

Botanikçi olduğumu düşünmeyin ama kalenin tek çiçeği bu.
لا تعتقد بأننى أصبحت عالم نباتات لكنها الزهرة الوحيدة فى هذة القلعة

- Böyle düşünüyor olamazsın. - Adamın çocuğunu aldı.
ــ أنت لا تعتقد ذلك ــ لقد أخذ إبن الرجل