| Of be, ayın birkaç günü regl döneminde olmadığın oluyor mu? | Open Subtitles | هل هنالك يوم او يومين في الشهر لا تكونين متعجرفة ؟ |
| Direkt olmadığın zaman sana dair ümidim var. | Open Subtitles | ، عندما لا تكونين صريحة . لدىّ آمالاً بالنسبة لكِ |
| Işıklar, kamera ve seksi hareketler diyorum. Sen burada olmadığında da bunu seyredebileceğim. | Open Subtitles | أظن أضاءة , ألة تصوير أفعال مثيرة هذا رائع لأننى يمكننى مشاهدتة عندما لا تكونين موجودة |
| Ama bir daha mutlu olmadığında yalvarmak falan yok. | Open Subtitles | لكن المرة القادمة التي لا تكونين كذلك لا مزيد من التوسلات |
| Güzel ya da pahalı olmayabilirsin ama gitmek istediğim her yere beni götürürsün. | Open Subtitles | حسناً، قد لا تكونين جميلة أو باهظة الثّمن، لكنّك تأخذنين إلى أين أشاء. |
| - Sen işe aldığım en tecrübeli kişi olmayabilirsin. | Open Subtitles | اسمعي, ربما لا تكونين الشخص ذو المهارات في هذا المجال |
| Aile her şeydir. Ailen varsa yalnız olmazsın. | Open Subtitles | العائلة هي كل شيء مع العائلة, لا تكونين لوحدكِ مطلقاً |
| Brian fotoğrafları konusunda ona çok destek olduğunuzu söylemişti, ...ve neden olmayasın ki? | Open Subtitles | لقد أخبرني (براين) كم أنكِ كنتِ داعمه بشأن صورة .. ولمِ لا تكونين داعمة؟ |
| İyi olmadığın zamanı bilmem gerek. | Open Subtitles | تحملين سلاحاً أريد أن أعلم عندما لا تكونين في أفضل حال |
| Kelepçeli olmadığın bir zaman sana kahve ısmarlamak isterim. | Open Subtitles | في المرّة القادمة التي لا تكونين مُقيّدة فيها، أريد أن أشتري لك قهوة. |
| Senin olmadığın bir minibüs istemek için çok mu geç kaldım? | Open Subtitles | هل فات الأوان على طلب شاحنة لا تكونين على متنها؟ |
| Hayatının nasıl olacağını öğrenmelisin başkasına göz kulak olmadığın zamanlar. | Open Subtitles | ... أفهمي مالذي ستصبح عليه حياتك عندما لا تكونين مشغولة فتعتنين بشخص آخر |
| - Dükkanı bırakamam. - Yani dükkanla meşgul olmadığın bir zaman. | Open Subtitles | . لا أستطيع أن أترك المحل - . أعني عندما لا تكونين مشغولة في المحل - |
| Orada olmadığında başka biriyle seks yapacak. | Open Subtitles | وعندما لا تكونين هناك، سيمارس الجنس مع شخص آخر. |
| Hapiste olmadığında şehirden şehire sekme, nadiren de olsa bir kaç haftadan uzun kalma. | Open Subtitles | عندما لا تكونين في السجن تنتقلين من مدينة إلى مدينة نادراً ما تستمرين في البقاء لبضعة أسابيع |
| - Sen olmadığında ben bu evden nefret ediyorum. | Open Subtitles | تريدين معرفة شيء، ياعزيزتي ؟ - انا اكره هذا المنزل عندما لا تكونين فيه |
| Sen yeterince güçlü olmayabilirsin. Ama belki beraber güçlüyüzdür. | Open Subtitles | قد لا تكونين قويّة كفاية لكنْ ربّما نحن قويّتان |
| Normal manada işe yarar olmayabilirsin ama iyi dostsun, insanları mutlu ediyorsun. | Open Subtitles | قد لا تكونين ذات فائدة بالمعنى التقليدي لكنك صديقة جيدة, أنت تسعدين الناس |
| Evime gelip sigortam için benimle evlenmeyi istedikten sonra iyi olmayabilirsin diye düşündüm. | Open Subtitles | خلت أنه لأنك أتيت إلى منزلي لتطلبي منّي أن أتزوّجك من أجل التأمين الصحيّ ربما قد لا تكونين على ما يرام |
| Genelde böyle sinirli olmazsın belki konu vaka değildir. | Open Subtitles | حسناً، إسمعي، في العادة لا تكونين منزعجة لهذه الدرجة. |
| Belki bir parçası olursun, belki olmazsın. | Open Subtitles | قد تكونين جزءاً منها أو قد لا تكونين |
| Neden olmayasın ki? | Open Subtitles | لماذا لا تكونين كذلك؟ |
| Neden iyi olmayasın ki? Neden iyi olmasın ki? Ne oldu? | Open Subtitles | {\pos(192,220)} ولما لا تكونين بخير ؟ |