| Gevelemeye başlamamıza hiç gerek yok | Open Subtitles | لا داع لأن نبدأ بالثرثرة | 
| Bilmiyordum. Sempati göstermene hiç gerek yok. | Open Subtitles | لا داع لأن تظهر التعاطف | 
| Şarkı söylemek zorunda değil tabii. | Open Subtitles | بالطبع لا داع لأن تغني | 
| Öyle olmak zorunda değil. | Open Subtitles | لا لا داع لأن نكون في مأزق | 
| Böylesine yalnız bir insana bu kadar kaba olmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا داع لأن تقسو بشدة على شخص وحيد | 
| Merhaba. İngiliz anahtarını almayı unutmuşum. | Open Subtitles | لا داع لأن يغادر | 
| Bak, kahraman olmaya hiç gerek yok. | Open Subtitles | اسمع. لا داع لأن تكون بطلاً! | 
| Bu bir son olmak zorunda değil, sadece küçük bir gecikme. | Open Subtitles | rlm; لا داع لأن تكون هذه النهاية. rlm; | 
| Böylesine yalnız bir insana bu kadar kaba olmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا داع لأن تقسو بشدة على شخص وحيد | 
| İngiliz anahtarını almayı unutmuşum. Gitmesi gerekmiyor. | Open Subtitles | لا داع لأن يغادر |