| Jüriyi sarsmak için yanan bebekler gibisi yok. | Open Subtitles | لا مثيل لحرق الأطفال عندما تودّ التأثير على هيئة المحلّفين |
| Vahşi köpekler gibisi yok ve eğer onları kaybedersek, hiçbir şey onların yerini tutamaz. | Open Subtitles | لا مثيل للكلاب البرّية، فإن فقدناها لن نشهد مثلها مجددًا |
| Arabalar kornalarını çalıyordu ve hayatlarındaki emsalsiz anlardan biriydi. | Open Subtitles | أطلقت السيارات أبواقها فهذه لحظة لا مثيل لها بحيواتهم |
| Dayanıklılık, azim ve savaşma içgüdüsü çelik gibi sinirler ve emsalsiz çarpışma gücü. | Open Subtitles | -كالإصرار والتحمل ، وغريزة القتال -غياب العصبية وقوة لا مثيل لها في إحداث الصدمة |
| Ama katılanlar için gerçekten benzersiz ve doyurucu bir tecrübedir. | Open Subtitles | ولكن لمن إختاروها فهي تجربة لا مثيل لها ومكافأة مجزية |
| Birazdan izleyecekleriniz Eşi benzeri olmayan görülmemiş birşey. | Open Subtitles | ما أنتم على وشك مشاهدته لا مثيل له على هذا اللقب |
| Daha önce hiçbir yelek bunu yapamamıştı. | Open Subtitles | لا مثيل لها |
| Vodvil gibisi yok, derim. | Open Subtitles | اعتقد ان لا مثيل لمسارح فودفيل |
| Evet. Onun gibisi yok. | Open Subtitles | نعم لا مثيل لها |
| Senin gibisi yok. | Open Subtitles | لا مثيل لك. |
| Ev gibisi yok. | Open Subtitles | لا مثيل للديار |
| O his gibisi yok. | Open Subtitles | لا مثيل له |
| Malt Mill'ın küçük emsalsiz fıçısının keşfi. | Open Subtitles | اكتشاف هذا البرميل الصغير "من مشروب "طاحونة الشعير هو شيء لا مثيل له |
| Anti elektron çarpışmaları hakkında emsalsiz bir çalışma yapmışsınız. | Open Subtitles | عملك على الإلكترون المضاد لا مثيل له. |
| Bu dinamik, benzersiz seviyede bir şeffaflık ve etki yaratıyor. | TED | وهذا النشاط المفعم بالحيوية ينتجُ مستويات جديدة لا مثيل لها من الشفافية والتأثير. |
| Okyanusun benzersiz güzelliği doğada eşsiz bir gizemdir. | Open Subtitles | الجمال لا مثيل لها من المحيط هو عجب فريدة من نوعها بين الطبيعة. |
| Gezegende Eşi benzeri olmayan 4 yıllık bir drama! | Open Subtitles | الدراما الأربعية التي لا مثيل لها على الكوكب صحيح. |
| "Eşi benzeri olmayan ızdıraplar getirmek ve Fae'ye ihanet etmek için." | Open Subtitles | ليثير العذاب الذي لا مثيل له ويخون الفاي |
| Daha önce hiçbir yelek bunu yapamamıştı. | Open Subtitles | لا مثيل لها |