"لا نظن" - Traduction Arabe en Turc

    • sanmıyoruz
        
    • düşünmüyoruz
        
    • inanmıyoruz
        
    • Bizce öldürmedi
        
    SNM'nin bir solucan tüneli açacak kadar gücü olduğunu sanmıyoruz. Open Subtitles لا نظن أن وحدة الطاقة الصفرية لديها ما يكفي من الطاقة لفتح ثقب دودي
    -Hiç sanmıyoruz, efendim. Çevirme girişimimiz, kapıyı çalıştırmalıydı. Open Subtitles لا نظن ذلك يا سيدي محاولاتنا للإتصال كانت تعمل
    Dedektif, aradıklarımızın orada olduğunu sanmıyoruz... ama yine de elabaşlarını sorgulamak isteriz. Open Subtitles أيها المحقق، نحن لا نظن أن مجرمينا موجودون هنا ولكن لا زلنا نريد أن نستجوب المحرضين المحتملين
    Yeni bir dalganın geleceğini düşünmüyoruz. TED لا نظن أن هناك موجة أخرى قادمة في الحال
    Şöyle ki, bu hareketin bizi çok mutlu etti ama gaydanın düğünümüze uygun olacağını düşünmüyoruz. Open Subtitles المهمّ هو أننا نقدر لك هذه البادرة لكن لا نظن أن المزمار ملائم لزفافنا
    Bir şekilde, bu davada bunun olması gerektiğine inanmıyoruz. Open Subtitles ولكن على اي حال لا نظن ان هذه هي الحالة في هذه القضية
    Bizce öldürmedi. Open Subtitles ) لا نظن ذلك
    Bir şirkete bağlı olduğunu sanmıyoruz. Takvimleri çok yoğun. Open Subtitles لا نظن أنه سائق لصالح شركة فالجداول مزدحمة
    Kendi yazdıkları çok derin anlamlı değiller ve okuduğunu anlamasına rağmen uzun süreli bir eğitimi olduğunu sanmıyoruz. Open Subtitles كتاباته ليست بنفس العمق و بغض النظر عن فهمه للقراءة فنحن لا نظن انه حظي بتعليم موسع
    Annenin söylemek istediği şey çok uzun süre uslu duracağını sanmıyoruz. Open Subtitles ما تحاول والدتكَ قوله هو أنّه لا نظن بإمكانكَ البقاء حسن السلوك طويلا.
    Dinle, geçit töreninde korteji süreceğimizi sanmıyoruz. Open Subtitles إسمعي.. لا نظن أننا يجب أن نقود طوافة في الموكب ماذا؟
    "Varlığı" şu an kurtarabileceğimizi sanmıyoruz. Open Subtitles لا نظن أننا نستطيع استخلاص الأصل المالي هذه المرة
    dersin. Bu sefer de Senato, "Bunu yapabileceğini sanmıyoruz." TED يأتي مجلس الشيوخ ويقول: "اه، لا نظن أنه يمكنك فعل ذلك."
    Ama eğitiminden dolayı... böyle bir topluluğa yararlı olabileceğini sanmıyoruz. Open Subtitles ...لكن بسبب تدرِيبك لا نظن أن بمقدورك أبدا ً قبول :وظيفة في فريق مثل هذا
    Onun, bilerek katılmış olduğunu düşünmüyoruz ancak bu sabah nerede bulunacağınızı birilerine söylediğini düşünüyoruz ve bilgilerini ya da kimliklerini açıklamayı reddediyor. Open Subtitles لا نظن أن لديه مشاركة فعلية ولكننا نعتقد أنه كان يخبر المعلومات ,الخاصة بأمور هذا الصباح لشخصٍ ما
    İranlılar'ın kaçan 6 kişiden haberdar olduklarını düşünmüyoruz. Open Subtitles لا نظن ان الإيرانيين على علم بهروب هؤلاء الستة
    Yanlış bir şey yaptığınızı düşünmüyoruz ama adli tıp raporu yakında çıkacak ve adamın patlamadan önce hayatta olduğu yazarsa Thorne, itfaiye şubesi ve bütün şehir seni suçlayacak. Open Subtitles نحن لا نظن أن فعلت شيئاً خاطئاً لكن تقرير الطبيب الشرعي سيصدر قريباً و إذا قال , أن أخاه كان حياً
    Bulduklarımıza bakılırsa artık cinayetin soygun yüzünden işlendiğini düşünmüyoruz. Open Subtitles واستناداً على ما وجدنها لا نظن بعد الآن بأن مقتل أبكِ كان متصلاً بالسرقة
    Hayır, hiç öyle havalı olduğumuzu düşünmüyoruz. Open Subtitles كلا ، لا نظن أننا لطفاء على الإطلاق
    Trajik olduğu doğru ama kaza olduğunu düşünmüyoruz. Open Subtitles مأساوي، أجل حادث، نحن لا نظن ذلك
    Artık, vurulma olaylarının bu olayla ilgisi olduğuna inanmıyoruz. Open Subtitles نحن لا نظن ان تلك الحوادث مرتبطة
    Sandra'dan bir şeyler alabildiğine inanmıyoruz. Open Subtitles لا نظن انه تمكن من اخذ تذكار منها
    Bizce öldürmedi. Open Subtitles ) لا نظن ذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus