"لا نَستطيعُ" - Traduction Arabe en Turc

    • edemeyiz
        
    • Yapamayız
        
    • veremeyiz
        
    • alamayız
        
    • edemedik
        
    • gidemeyiz
        
    O halde sanrılarınınn doğasını anlamadan bir sonraki hareketini tahmin edemeyiz. Open Subtitles حسناً، حتى نَفْهمْ طبيعة الوهمِ نحن لا نَستطيعُ تَوَقُّع حركته القادمةُ.
    Bu orospunun içeri girmesine müsade edemeyiz. Open Subtitles نحن لا نَستطيعُ إنتِهاز فرصتُنا على تلك الكلبةِ الكبيرةِ الي دخلت
    - Üniformalarımızı çıkaralım mı, Başçavuşum? - Hayır. Üniformasız tutuklama Yapamayız. Open Subtitles هل نخلع زينا الرسمي كلا،عندها لا نَستطيعُ اعتِقال احد ؟
    - O şeyi açmalıyız. - Bunu Yapamayız. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ نَفْتحَ ذلك الشيءِ لا نَستطيعُ ان نَعمَلُ ذلك.
    Hayır, basın yok ! Bombayla ilgili medyaya henüz bilgi veremeyiz. Open Subtitles لا.لَيسَ الصحافةَ.نحن لا نَستطيعُ التحدث إلى أجهزة الإعلام حول القنبلةِ بعد.
    Oraya girdiğin anda tekrar dışarı çıkmana izin veremeyiz. Open Subtitles عندما تكون بالداخل هناك، نحن لا نَستطيعُ السَماح لك بالخروج.
    Bilet olmadan makbuzu alamayız. Open Subtitles بدون التذكرةِ، نحن لا نَستطيعُ إستِلام الإيصال.
    Elimizde bazı bilgiler var ama deşifre edemedik. Open Subtitles الآن , لدينا بعضُ المعلومات هنا لكنّنا لا نَستطيعُ فهم أيّ شئِ منها ولَرُبَّمَا يُمْكِنُ أنْ تفهمها
    Hareket edemeyiz. Gemide yeterince erzak yok. Open Subtitles نحن لا نَستطيعُ الرحيل بعد ، يا كابتن نحن لم نضع غذاءَ كافيَ على متن السفينة
    Gizlilik 30 yıldır yok oldu, bunu riske edemeyiz. Open Subtitles السرية مباشرةً ل30 سنةِ لأننا لا نَستطيعُ مُخَاطَرَته.
    Aynı figürlerle devam edemeyiz. Bu çok riskli olur. Open Subtitles إننا لا نَستطيعُ الذِهاب إلى البطولة بهتاف مسروق
    Sanırım sizi bu şartlarda diskalifiye edemeyiz. Open Subtitles وأنا أَفترضُ بأنّنا لا نَستطيعُ طَرْدك من هذه الأرض لوحدك
    Başka türlü, üzgünüm, sana yardım edemeyiz. Open Subtitles ما عدا ذلك، أَنا آسفُة، نحن لا نَستطيعُ مُسَاعَدَتك
    Hey adamım, bu konuda bir şey Yapamayız. Open Subtitles ـ اللعنة عليهم ـ يا، رجل، لا نَستطيعُ فعل شي حول ذلك أنت سيَذْهبُ.
    Bunu Yapamayız Bayan Drake. Open Subtitles نحن لا نَستطيعُ نَعمَلُ ذلك، آنسة درايك.
    Evet ama biz kaptanımız olmadan çok fazla birşey Yapamayız. Open Subtitles نعم، لَكنَّنا لا نَستطيعُ دخول الإختبارَ بدون قائد.
    Carlos, geri gel! Jefe, gitmesine izin veremeyiz. Open Subtitles كارلوس، إرْجــعُ نحن لا نَستطيعُ تَرْكه يَذْهبُ
    Niles, onlara çiğ et veremeyiz. Open Subtitles لا، نحن لا نَستطيعُ تَغْذِيتهم لحمُ خامُ.
    veremeyiz. Çok değerliler. Open Subtitles لا نَستطيعُ إعْطائك البيض، إنّه ثمين جداً
    Gücenme ama, bu yolculukta kimseyi alamayız. Open Subtitles لا مخالفةَ في كلامك، لَكنَّنا لا نَستطيعُ احضار ركاب معنا في هذه الرحلة
    Bu aylar sürer, ve Jay' in bu satışı durdurması riskini göze alamayız. Open Subtitles سيَستغرقُ شهورَ , ونحن لا نَستطيعُ المُخَاطَرَة... ان يجد جاى طريقة لمَنْع البيعِ.
    Fakat sonuç olarak umut ile gerçek arasındaki uçurumu göz ardı edemedik. Open Subtitles لكن في النهاية، لا نَستطيعُ أَنْ نُهملَ الفجوة بين الحقيقةِ والوعد
    Hadi. Onu bu şekilde yalnız bırakıp gidemeyiz. Open Subtitles لا نَستطيعُ الذِهاب و تركها هنا لوحدها هكذا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus