| yemiyor. Sanırım biraz anne sütüne ihtiyacımız var. | Open Subtitles | إنه لا يأكل , أعتقد أننا بحاجه للقليل من حليب الأم |
| Will hala diyette. Chandler Şükran Günü yemeği yemiyor. | Open Subtitles | والذي ما زال على نظام غذائي، تشاندلر لا يأكل طعام عيد الشكر .. |
| Burası hep güneşli ve kurak. İnekler yabani ottan başka bir şey yemiyor. | Open Subtitles | هنا دائماً الجو مشمس وجاف البقر لا يأكل شيئاً سوى العشب الضار |
| Evde bu kadar yemez ama burada her zaman çok yer. | Open Subtitles | هو لا يأكل الكثير في البيت ولكنه دائماً يأكل الكثير هنا |
| Garip uyku alışkanlıkları olan dağınık ve hiç sebze yemeyen adamın biri. | Open Subtitles | هيا أنه قذر وذو عادات نوم سيئة و لا يأكل خضرواته أبداً |
| Tuhaf gelebilir ama, bu karıncalar depoladıkları tüm tohumları yemezler. | Open Subtitles | قد يبدو هذا غريباً، لكن لا يأكل هذا النمل كل البذور التي يخزنونها. |
| Davetiye bastıramadı. Ne demek çok yiyor? Doktor ne anlar? | Open Subtitles | لم يكن لديه الوقت لعمل دعوة شخصية لك ماذا تعنين بأنه لا يأكل كثيراّّ ؟ |
| Bu yemeği ne için gönderiyorlar anlamıyorum. Neredeyse hiçbir şey yemiyor. | Open Subtitles | ،أنا لا أعرف لماذا لا يجلبوا له وجبته بأعلى إنه تقريباً لا يأكل شئ |
| Aramızda kimse gerçekten yemek yemiyor, farkındasın değil mi? | Open Subtitles | هل تتذكر ان كل منا في الحقيقة لا يأكل ، صحيح ؟ |
| Ama bence yeterince yemiyor bir de sürekli şınav çektiği için baya zayıf gördüm. | Open Subtitles | أعتقد أنه لا يأكل بما فيه الكفاية، لذا فهو يبدو أكثر نحافة وجسمه مشدود من تمارين الضغط. |
| Et çorbasını zorlayabilirim, biraz yürüyebilirim ama o yemiyor. | Open Subtitles | بإمكاني الإستمرار على الحساء ،بعضه بإمكاني المشي قليلاً،ولكن إنه لا يأكل |
| Ama kurbanlarını yemiyor. Bölgesini belirlemek için öldürüyor. | Open Subtitles | لكنه لا يأكل ضحاياه أبداً إنما يقتل إرضاءً لشهوته. |
| Mozzarella çubuklarından yemiyor çünkü ineklerin sütünü almak insanlık dışıymış. | Open Subtitles | إن لا يأكل أصابع الجبنة لأنه يقول أنه ليس رحيمًا أن نأخذ الحليب من الأبقار |
| Annem öldüğünden beri, babam yatağından hiç çıkmadı... sürekli afyon çeker ve neredeyse hiçbir şey yemez. | Open Subtitles | منذ وفاة والدتي عاش والدي على سريره لا يترك ابدا أفيون غليونه وتقريبا لا يأكل بعد ذلك |
| Luchcha Singh, Salılar'da sebze olmayanı yemez | Open Subtitles | حتى لاششاسينغ لا يأكل غير الخضروات في الثلاثاء |
| Ortak yanlarımıza sarılalım! Bazılarımız domuz eti yemez. | Open Subtitles | احتفلوا بقواسمكم المشتركة بعضنا لا يأكل الخنزير |
| Eski tarz Amerikan sosisli yemeyen bir adama nasıl güvenebilirim? | Open Subtitles | كيف أثق برجل لا يأكل هوت دوج ممتاز مصنوع على الطريقة الأمريكية الأصيلة |
| Yemek yemeyen istisnasız hiç kimse hayatta kalamaz. | Open Subtitles | أجزم بحقيقة أن من لا يأكل يفشل في النجاة دون إستثناء |
| Çocuklardan biraz anlarım ve yemek yemeyen bir delikanlı görüyorum. | Open Subtitles | ولديّ خبرة قليلة بالصغار وأرى شاباً لا يأكل |
| Hey, güvercinler o kadar çok yemezler değil mi? | Open Subtitles | الحمام لا يأكل كثيرا.. أليس كذلك؟ |
| Hintliler neden sığır eti yemezler? | Open Subtitles | لم لا يأكل الهندوس اللحم البقري؟ |
| Yamyamlar neden palyaço yemezler? | Open Subtitles | لماذا لا يأكل أكلة لحوم البشر المهرجين؟ |
| Ona bir baksana. Ne yemek yiyor ne de uyuyor. | Open Subtitles | أنظر له إنه لاينام , إنه لا يأكل |