"لا يتغير" - Traduction Arabe en Turc

    • değişmez
        
    • değişmeyen
        
    • değişmiyor
        
    • değiştirmez
        
    Şekli hiç değişmez yine de, ışığın yönüne göre farklı şekillerde görünür. Open Subtitles ,شكله لا يتغير أبدا ,ومع ذلك يبدو مختلف اعتمادا على زاوية الضوء
    Model ve duygular kafamızda, gerçeklik ise dış dünyada. değişmez; çünkü gerçek. TED إحساس و نموذج في فكرنا، حقيقة في العالم الخارجي. لا يتغير; إنها حقيقة.
    Eddie için gerçek, ancak değişmeyen, her zaman sabit kalandır. Open Subtitles الواقع بالنسبة لإيدي هو فقط الذي لا يتغير, الثابت بشكل تام
    Sanırım hayatta değişmeyen tek şey, Open Subtitles اعتقد ان الشيء الوحيد الذي لا يتغير في الحياة
    Kumun aktığı boğaz öylesine dar ki... üstteki kum seviyesi başlangıçta... sanki hiç değişmiyor. Open Subtitles الفتحة التي تمر من خلالها الرمال ضيقه جدا تبدو للوهلة الاولى كما لو أن المستوى في الزجاج العلوي لا يتغير ابدا
    Hova, iksirin renk değiştirmesi gerekiyordu. Rengi değişmiyor. Rengi değişmiyor! Open Subtitles الخلطة المفروض أن يتغير لونها لا يتغير لونها , لا يتغير لونها
    Filmin bağımsız bir bölümü zamanın akışını değiştirmez veya zamanı kapsamaz; ancak parçaların birlikte dizilişiyle ortaya çıkan bir varlıktır. TED لا يتغير إطار واحد في الفلم أو يحتوي على تغير الزمن، ولكنها خاصية تأتي من كيف تلتصق القطع مع بعضها.
    Zamansız ve mükemmel dünya asla değişmez, fakat ölüdür. Open Subtitles العالَم الكامل والصالح لكل زمان لا يتغير أبداً، لكنه يموت.
    Eh, bu sınavı geçen sene de olmuştum. Cevap anahtarı asla değişmez. Open Subtitles أديت هذا الاختبار العام الماضى، مفتاح الإجابة لا يتغير ابدا:
    Yine de sen sefilsin, çatına birkaç ışık koymakla bu değişmez. Open Subtitles لا زلت مخفقاً وهذا لا يتغير لأنك وضعت بعض الانارة على السقف
    Benim için güzelliğin ilk gördüğüm günkü gibi... asla değişmez. Open Subtitles جمالك كما هو لا يتغير أبداً لإنه أبدي
    Bir insan, hakkında daha fazla şey öğrendin diye değişmez. Open Subtitles لا يتغير الإنسان لأنك عرفت أكثر
    Bak tatlım, seni seviyorum ama değişmeyen biri varsa o da sensin. Open Subtitles انظري ، يا عزيزتي أنا أحبك ولكن الشخص الوحيد الذي لا يتغير هنا هو أنت
    Hiç değişmeyen, bir korku ve işkence anında mahsur kalmış, ...ama ya öyle değilse? Open Subtitles الذي لا يتغير أبدا عالقا في لحظةٍ من الخوف و العذاب لكن ماذا لو أنها ليست كذلك
    değişmeyen kazancım. Tanrım, bu gerçekten saçma bir şey. Open Subtitles دخلي الذي لا يتغير ابدا هذا مثير للسخريه
    Bilmiyorum. Yeterince değişmeyen bir şeyler hakkında bir konuydu. Open Subtitles لا أعرف، شيء حول لا يتغير بما يكفي.
    değişmeyen tek bir şey var. Open Subtitles هناك شيء واحد لا يتغير.
    Çocuklar hiç değişmiyor. Hep beyin yerine patates taşıyorlar. Open Subtitles لا يتغير الأطفال قط، دائماً أغبياء كالبطاطا
    Pekâlâ, belki Ralph değişmiyor olabilir ama Walter kesinlikle değişiyor. Open Subtitles حسناً , رالف ممكن أنه لا يتغير لكن من المؤكد بأن والتر يفعل
    Görüyorsun ki doğruyu söyleyerek dünya değişmiyor. Open Subtitles كما ترى، العالم لا يتغير بقول ما هُو صائب فحسب.
    Biliyorum, ama bu dışarıda birilerinin masum insanlar üzerinde deney yaptığı ve onları öldürdüğü gerçeğini değiştirmez. Open Subtitles أعلم , ولكن ما الذي لا يتغير أنه لايزال شخصاً ما هناك بالخارج يجري التجارب على الأبرياء
    Üniforma kıdemimin düşmesi hiçbir şeyi değiştirmez. Open Subtitles هذا لا يتغير فقط كوس لقد انخفض حجم دعوى.
    Parça ya da bütün olması tadını değiştirmez. Open Subtitles لا فرق الطعم كما هو لا يتغير.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus