Hayır, insanlar artık kullanmak istemedikleri eşyalarını arka bahçelerinde satışa çıkarırlar. | Open Subtitles | كلا, يقوم الناس بتجميع الأشياء التي لا يحتاجونها بعد الآن و يبيعونها في ساحاتهم |
Biz insanlara istemedikleri şeyleri satarız hergün. | Open Subtitles | نحن نبيع الاشياء للناس التي لا يحتاجونها كل يوم |
İnsanları istemedikleri şeyleri almak için kandırırsam eğer. | Open Subtitles | إذا قبلت بوظيفه أخدع الناس فيها و أقودهم لشراء أشياء لا يحتاجونها |
Onlara ihtiyaçları yok ki. | Open Subtitles | هم لا يحتاجونها |
onlara ihtiyaçları yok | Open Subtitles | هم لا يحتاجونها |
Ben onları ihtiyacı olmayan kişilerin mallarını ihtiyacı olanlara taşımak için kullanıyorum. | Open Subtitles | أنا استخدمها لنقل الأمور الجيدة من أشخاص لا يحتاجونها إلى أشخاص يحتاجونها. |
İnsanlara ihtiyacı olmayan şeyleri satarız. silahlar, arabalar, seks... | Open Subtitles | سيشترون أغراض الناس والتي لا يحتاجونها |
Manya'nın müşterilerinin çoğu ertesi gün geri geldiklerinde diğer arabayı satın aldılar. İhtiyaçları olmayan çok daha pahalı olan arabayı. | TED | في الواقع غالبية زبائن مانيا الذين يعودون في اليوم التالي يشترون السيارة الأخرى السيارة التي لا يحتاجونها السيارة التي ستكلفهم مالًا أكثر |
İnsanlara ihtiyaçları olmayan şeyleri satar... seni tanımayan kadınları kendine aşık edersin. | Open Subtitles | تبيع للناس أشياء لا يحتاجونها ... تقنع النساء الذين لا يعرفونك بالوقوع فى حبك |
Onlara ihtiyaçları yok ki. | Open Subtitles | هم لا يحتاجونها |
Bunu da aslında ihtiyaçları olmayan kelepirler bulmak umuduyla yaparlar. | Open Subtitles | على أمل إجراء صفقات لا يحتاجونها |
İhtiyaçları "olmayan" şeyleri de aldılar. | Open Subtitles | وحصلواعلى الاشياء التي لا يحتاجونها |