| Ben bir bebeğim ve sadece şerefsizler bebeklerin kazanmasına izin vermez. | Open Subtitles | و لكن أنا طفل. و فقط الأغبياء لا يدعون الأطفال يفوزون. |
| Ben bir bebeğim ve sadece şerefsizler bebeklerin kazanmasına izin vermez. | Open Subtitles | و لكن أنا طفل و فقط الحقيرين لا يدعون الأطفال يربحون. |
| Arakdaşlar arkadaşların fondip yapıp birbirlerini aramasına izin vermez | Open Subtitles | الاصدقاء لا يدعون الاصدقاء يشربوا و يتصلوا |
| Kendimi kimsenin kariyerine engel olmasına izin vermeyen o kadınlardan biri olarak görmüştüm hep | Open Subtitles | اتعرفي .. انا دائماً افكر بنفسي كواحده من اولائك النساء المستقلات اللواتي لا يدعون شاب ابداً يلهيهم عن عملهم |
| Kendimi kimsenin kariyerine engel olmasına izin vermeyen o kadınlardan biri olarak görmüştüm hep | Open Subtitles | اتعرفي .. انا دائماً افكر بنفسي كواحده من اولائك النساء المستقلات اللواتي لا يدعون شاب ابداً يلهيهم عن عملهم |
| Senin hiç iyi bir gün geçirmene izin vermiyorlar, değil mi? | Open Subtitles | لا يدعون المرء يحظى بيوم جيّد قط، أليس كذلك؟ |
| Neden ineğin biraz daha yaşamasına izin vermiyorlar ki? | Open Subtitles | لماذا لا يدعون البقرة تعيش قليلاً ؟ |
| Arkadaşlar, arkadaşlarının hapse dönmesine izin vermez. Gavin Knowles hakkında ne biliyorsun? | Open Subtitles | الأصدقاء لا يدعون أصدقاءهم يعودون للسجن. |
| Dostla da dostların içkili araba sürmesine izin vermez. | Open Subtitles | و الأصدقاء لا يدعون أصدقائهم يقودون و هم سكارى |
| Arkadaşlar, arkadaşlarının debelenmesine izin vermez. | Open Subtitles | الأصدقاء لا يدعون أصدقاؤهم |
| Yanına kimsenin girmesine izin vermiyorlar. | Open Subtitles | إنّهم لا يدعون أحداً يقترب منه |
| Köpeklerin bunu yapmasına izin vermiyorlar. | Open Subtitles | لا يدعون الكلاب تفعل ذلك |
| ONI'lerin Valhalla'ya girmesine izin vermiyorlar. | Open Subtitles | إنهم لا يدعون "أوني" الى قاعة الولائم |