| Ama sürenin sonunda hala onlara sahip olacağının garantisi yok. Dolayısıyla erkenden bitiremezsin. | Open Subtitles | فهذا لا يضمن وصولكَ بالستة نقاط لنقطة النهاية عند إنقضاء هذه المرحلة. |
| Fidyeyi ödediğimizde elmasları geri alacağımızın garantisi yok. | Open Subtitles | دفع الفدية لا يضمن اعادة الماس |
| Onların morali bozuk çünkü sigortaları özel odayı kapsamıyor. | Open Subtitles | إنّهم فقط متضايقون، لأن تأمينهم لا يضمن لهم غرفة خاصة |
| Para transfer ediliyor, ama bu hiçbir şeyi garanti etmez. | Open Subtitles | الأموال ستسلّم، ولكن هذا لا يضمن أيّ شيء |
| Ama hayatta olacağınız koşulları garanti etmiyor. | TED | ولكن هذا لا يضمن لك ما الأوضاع التي ستعيش بها. |
| Ancak, öldürmek, yemeği asla garantilemez. | Open Subtitles | مع ذالك القتل لا يضمن في الواقع وجبة الطعام |
| Ve o halde bile, fareyi bulmak garanti değil. | Open Subtitles | و حتى الوصول إليه لا يضمن العثور على الفأر |
| Ama şunu bilin ki, o duvar kendi başına güvenliğimizi garantiye almaz. | Open Subtitles | لكن لا تخطئوا، فذلك الجدار وحده لا يضمن أمننا |
| - Ama hâlâ garantisi yok. | Open Subtitles | و لكن هذا لا يزال لا يضمن نجاحها |
| Sonranın garantisi yok. | Open Subtitles | هو في وقت لاحق لا يضمن. |
| - Temiz hava garantisi yok. | Open Subtitles | - انه بالتأكيد لا يضمن جودة |
| Moralleri bozuk çünkü sigortaları özel odayı kapsamıyor. | Open Subtitles | إنّهم فقط متضايقون، لأن تأمينهم لا يضمن لهم غرفة خاصة |
| Bu toplumun demokratik değerler adına sırada neyi inşa edeceğini garanti etmez. | TED | ذلك لا يضمن أن ما بعد ذلك سيكون مجتمع مبني على قيم ديمقراطية . |
| Bir bağış, büyüklüğü ne olursa olsun, kabul edilmeyi garanti etmez. | Open Subtitles | A التبرع، بغض النظر عن حجمها، لا يضمن القبول. |
| Sadece kurulda olmak bunu garanti etmiyor. | Open Subtitles | أن تكون عضو في المجلس لا يضمن شيئاً |
| Anayasal haklar gizliliği garanti etmiyor, sayın yargıç. | Open Subtitles | هذا الحق لا يضمن الخصوصيّة حضرة القاضي |
| Özür rehinelerin güvenliğini garanti etmiyor. | Open Subtitles | -الإعتذار لا يضمن سلامة الرهائن |
| Genetik bir unsur var ama bu hiçbir şeyi garantilemez. | Open Subtitles | يوجد تواصل سحري بين حمضنا النووي ولكن هذا لا يضمن أي شيء |
| Evet ama komployu kuranın onu ele geçireceği garanti değil. | Open Subtitles | وإن يكن ؟ هذا لا يضمن للذي لفق الصورة |
| Ama şunu bilin ki, o duvar kendi başına güvenliğimizi garantiye almaz. | Open Subtitles | ولكن لا تغفلوا فإن هذا الجدار وحده لا يضمن لنا أمننا. |