| Buna rağmen biliyorum ki burada söylediklerimiz ülkedeki çoğunluğa hiçbir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | و مع ذلك فأنا أعرف أن ما نقوله هنا لا يعني شيء لغالبية بلدنا |
| Talus Mabedi. Bu benim için hiçbir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | أنه ضريح تالوس ذلك لا يعني شيء بالنسبة لي |
| Ama bunlar sana hiçbir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يعني شيء لكِ |
| Bunun hiçbir önemi yok. | Open Subtitles | ذلك لا يعني شيء. |
| Eğer paylaşacak biri yoksa paranın hiçbir önemi yok. | Open Subtitles | المال لا يعني شيء إن لم يكن هناك شخص أشاركه إيّاه{\pos(190,170)}. |
| Bunun hiçbir anlamı yok. Cinayet sonraki bir kaç gün içinde de işlenmiş olabilir. | Open Subtitles | هذا لا يعني شيء, المقتل كان من الممكن ان يصير في ايّ من الايام بعدها |
| Evet, ama, yani benim için bir anlamı yok. | Open Subtitles | نعم, ولكن هذا لا يعني شيء |
| Kelimelerin bana hiçbir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | كلامك لا يعني شيء إليّ |
| Oğlanın benim gözümde hiçbir önemi yok. | Open Subtitles | الرجل لا يعني شيء بالنسبة لي |
| Tabağa dil bırakmasının hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | ذلك لا يعني شيء , مجرد وضع اللسان في صحن |
| Kadın, sözlerinin benim için hiçbir anlamı yok! | Open Subtitles | يا إمرأة، كلامك لا يعني شيء بالنسبة لي |
| Mary, İngiltere'yi almanın benim için bir anlamı yok. | Open Subtitles | (ماري)، الادعاء بـ "انجلترا" لا يعني شيء لي |
| - ...hiç kimse için bir anlamı yok. | Open Subtitles | - هو لا يعني شيء للجميع... . |